Dokunul- mazlıkları var mıydı; diye sorarsanız..
Vardı..
Resmen yoktu ama zımnen vardı..
Cemaatleri sorgulamak, faaliyetlerini eleştirmek din düşmanlığı
gibi gösteriliyordu..
Bilmem ne cemaatinin amacı ne diye sorguladığınızda..
Bilmem ne cemaatinin toplantılarında ne konuşuluyor diye merak
ettiğinizde..
Bilmem ne cemaatini eleştirmeye yeltendiğinizde..
Ortalık ayağa kalkardı..
Sen misin soran, sen misin cemaatin adını ağzına alan!..
*
En büyük yaygarayı kraldan çok kralcılar koparırdı..
Muhafazakâr/mütedeyyin kesimin gözüne girmeye çalışanlar hâlâ
koparmaya çalışıyor..
‘28 Şubat hortlatılıyor’ tezviratı yapıyorlar ama FETÖ’den sonra
tutmuyor..
Cemaatlerin dokunulmazlığı kalktı!..
Ciddi ciddi sorgulanır hale geldi..
*
Geldi ama kimileri hâlâ cemaatlere toz kondurmak istemiyor..
Neymiş?.
FETÖ ile öteki dini cemaatleri karıştırmamak lazımmış..
FETÖ başka öteki dini cemaatler başkaymış..
Başka olduğunu nerden biliyoruz?.
Veya biliyorsunuz?
Fethullah Gülen üç yıl önceye kadar ‘Muhterem Hoca Efendi’ydi..
Cemaati ‘Hizmet Hareketi’ydi..
Şimdi, Muhterem Hoca Efendi terörist başı oldu..
Hizmet hareketi de FETÖ..
*
Onlar başka denilen cemaatlerin aynı yolun yolcusu olmayacağını
nerden biliyoruz?
Nerden biliyorsunuz?
Onlar da palazlanınca, askeriyle, polisiyle, yargısıyla,
bürokrasisiyle kamuya yerleşince ..
Medyasını kurunca..
Siyasi ortak bulunca ‘İslam devleti’ kurmak için harekete
geçmeyeceklerinin garantisi var mı?
Yok!..
*
Sadece cemaat altında FETÖ örgütlenmesi yok..
IŞİD’e militan devşiren merdiven altı sahte Kuran kurslarına ne
demeli!..
Kaç bin kişi IŞİD’ci yapıldı?.
Kaç bin Kişi Suriye’ye gitti?.
Yerli IŞİD nerede kuruldu?.
Kaç kişi canlı bomba oldu?.
*
O halde ne yapmalı?
Geçen haftanın en önemli tartışma konularından biri de buydu..
Diyanet İşleri Başkanı’nın meseleyi gündeme getirmesi iyi
oldu..
Konu şu: Cemaatler denetlensin mi denetlenmesin mi?
Bu görev Diyanet’e verilsin mi, verilmesin mi?
Yok, 28 Şubat kafasıydı, yok dini düşmanlığıydı, yok devletin dine
müdahalesiydi, şöyleydi,