Başbakan 2011 yılında Meclis Uzlaşma Komisyonu’na verdikleri
‘başkanlık’ teklifine gönderme yaptı yapmasına ama..
Beyannamede genel ifadeler kullanması başkanlığı kerhen
istiyor..
Hatır için istiyor.. İstiyormuş gibi yapıyor yorumlarına neden
oldu..
Beyannamede yer alan ‘Yürütme erki de yasama ve yargı erki gibi
anayasal denetime açık alacaktır’ taahhüdü ise hiç
anlaşılamadı..
Demokrasilerde yürütme zaten anayasal denetime açıktır.. Açık
olmalıdır..
Neyse..
İstemeye istemeye yazınca demek ki böyle oluyor..
*
Durum şudur.. AKP 330 milletvekili çıkarırsa komisyona verdikleri
teklif yeniden ısıtılacak..
Hiper başkanlık paketi açıklanacak.. (Dün pakette ne olduğunu
yazmıştım)
Çıkarılamazsa o teklifte yer alan maddeler unutulacak.. Yok farz
edilecek..
Her neyse, büyük manzaraya bakılırsa iktidar partisi ‘başkanlık
sistemi’ önerisiyle sahaya çıkıyor..
Muhalefet tam tersini yapsın..
Mesela CHP..
Parlamenter sistemi güçlendirme, demokrasiyi sağlamlaştırma, denge
ve denetim mekanizmalarını güçlendirme, milletvekillerini
özgürleştirme, liderler sultasını yıkma vaadiyle meydanlara
çıksın..
Muhalefet de onarım paketi açıklasın..
Şu anki sistemin işlemeyen yanlarını düzeltme sözü versin..