Kendini değil, tepeden çekilmiş fotoğrafını gördüm..İstanbul’un bağrına saplan hançerin fotoğrafını gördüm..
Cumhurbaşkanı; ‘Biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz’ demişti ya..
İhanetin fotoğrafı da diyebiliriz..
Kabataş’a yapılan Martı Projesi’nden söz ediyorum.. Fındıklı’daki Molla Çelebi Camii ile Kabataş’taki Bezm-i Alem Valide Sultan Camii’nin arası doldurulmuş..
Boyu 650 metre, eni 20 metre..
Yani canım Boğaziçi 20 metre doldurulmuş.. Yetmemiş, üzerine Boğaz’ı boylamasına kesen üç iskele yerleştiriliyor..
Kelimenin tam anlamıyla doğa katliamı..
***
Boğaz’ı gözümüz gibi koruyacağımıza, içine moloz dökerek dolduruyoruz..
Betonlaştırıyoruz..
Neymiş; gemiler rahat yanaşacakmış..
Neymiş; metro/otobüs bağlantılı transfer merkezi olacakmış..
Ama İstanbul, İstanbul olmaktan çıkıyor
İstanbul’un tarihi silueti yok oluyor.. İstanbul yeteri kadar betonlaştı; bırakın Tarihi Yarımada kalsın, bırakın Boğaziçi kalsın..
Cumhurbaşkanı ne demişti?