Şanslılık, şanssızlık meselesine girmeden önce kendimle ilgili küçük bir bilgi vereyim..
Siyaset bilimi okudum, mastır yaptım, tezimi vermesem de doktora eğitimini tamamladım, yeterlilik sınavını verdim..
Yani siyasetin teorisine az/çok hâkim oldum..
Yani siyasetin teorisine az/çok hâkim oldum..
Şanslıyım diyorum çünkü alanıma giren her meseleyi sadece kitaplardan değil, yaşayarak öğrendim.. Hem de gazeteci olarak..
---
- Bir ülkenin gençleri iki kampa bölünüp nasıl birbirine düşman yapılır, içinde yaşadım.. Üniversite yıllarında tarafı oldum..
- Bir ülkenin gençleri birbirine nasıl ve neden kırdırılır; tanık oldum..
- Bir ülkede darbe ortamı nasıl hazırlanır.. Bir ülke askeri darbeye nasıl sürüklenir; öğrendim..
- Askeri darbe gördüm.. Bilgim kitaplarla, anlatılanlarla sınırı kalmadı; bizzat yaşadım..
- Askeri darbe hukuku nasıl oluyor; biliyorum..
- Koalisyon hükümetleri konusunda inanılmaz deneyime sahibim; iyisini de gördüm, kötüsünü de..
- Postmodern darbeyi de yaşadım..
- Askeri vesayet konusunda müthiş birikimim var..
- Terörün her çeşidini gördüm.. İdeolojik terörü, etnik terörü, radikal İslamcı terörü, dışarıdan kumandalı terörü, toplumu paralize etmek için yaratılan terörü yaşadık.. Hayatımız böyle geçti..
- Ülkeye tek partinin hâkim olduğu güçlü iktidarın ne demek olduğunu da artık biliyoruz..
- İnsanların din duygularını sömüren bir cemaatin devletti ele geçirmek için her alanda nasıl örgütlendiğine tanık olduk..
- Dinci cemaatin Silahlı Kuvvetleri çökertmek için neler yaptığını günbegün yaşadık..
- Terör örgütünün hendek kazarak, barikat kurarak iç savaş çıkarma uğraşısını da gördük..
- Ordu içinde örgütlenen cemaatin darbeye teşebbüs etmesine de tanık olduk..
- Silahlı Kuvvetler’deki generallerin neredeyse yarısının cemaatçi oldukları, imamlarından emir aldıkları karşısında şoke olduk..