Cumhurbaşkanı’nın birinci önceliğinin koalisyon değil seçimin
tekrarı olduğu bilinen gerçek..
Seçimden hemen sonra Deniz Baykal ile yaptığı görüşmede ‘kasım
seçimine’ işaret etmişti..
O günlerde bu düşüncesini yüksek sesle dillendirmedi..
Koalisyon seçeneklerinin azalmasını..
Partilerin birbirleriyle uzlaşamayacağı inancının yayılmasını..
Muhalefetin hükümet çıkaramamasını..
Muhalefetin AKP ile koalisyon için zorlayıcı şartlar sürmesini
bekledi..
*
AKP sözcüleri koalisyon istediklerini söylese de.. Her demeçlerine
‘Halk koalisyonu işaret etti’ cümlesiyle başlasalar da.. Hatta
Davutoğlu, ‘Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’yi hızlı trene alalım,
Ankara-Konya arası bu işi bitiririz’ dese de..
Cumhurbaşkanı bu işin olmayacağı kanısında..
Cumhurbaşkanı’na göre seçimin siyasi şartları oluştu..
Siyasi şartlar oluştuğuna göre geriye ne kaldı?
Halkı hazırlamak..
Başka çare olmadığına ikna etmek..
*
Cumhurbaşkanı bunu yapmaya başladı.. Önceki akşamki iftar
konuşmasında meseleyi iyice açtı..
Seçim istediğini altı çizilecek sözlerle, vurgularla ilan etti..
‘Azınlık hükümetine kapıları kapatmakla kalmadı, kritik meselelerde
asgari bir anlayış birliği sağlayamamış partilerin kuracağı
hükümetinde ihtiyacımız olan çözümleri üretemeyeceği kanaatindeyim’
dedi..
*
Bu sözlerle, azınlık hükümeti seçeneğinden sonra koalisyon
hükümetine de kapılarını kapattı..
Seçimi adres gösterdi..
Parlamento çözemiyorsa çözecek olan milletimizin ta
kendisidir..
Kimse milletimize gitmekten çekinmesin..
Kaçmasın..