Hep söylüyorum.. Türkiye uzaktan izlenecek, uzaktan kalem oynatılacak, uzaktan köşe yazısı yazılacak ülke değil..
Daha da ötesi.. Sabah gündemi başka, akşam başka olan bir ülke..
Saat saat, dakika dakika izlemek gerekiyor..
Dün yaşadık; öğle saatlerinde gündem aniden değişti..
Sabah saatlerinde idam konuşuluyordu.. Bahçeli’nin hamlesi tartışılıyordu..
Sabah saatlerinde Silopi’ye askeri yığınak dikkatle izleniyordu..
Sabah saatlerinde Milli Savunma Bakanı’yla Kara Kuvvetleri Komutanı’nın sınıra gitmesi değerlendiriliyordu..
Öğlen saatlerinde gündem değişti.. Darbe girişiminin ikinci, üçüncü adamları bulundu...
Veya askeri kalkışmayı yöneten sivil imamları..
***
Yazı yazmadığım şu iki üç günlük süreç içinde beni en çok şaşırtan, endişelendiren gelişme Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyon oldu..
Cumhuriyet gazetesiyle FETÖ adının..
Cumhuriyet gazetesiyle PKK adının yan yana getirilmesi vahim..
Gazetecilere yönelik toplu gözaltı hamlesi düşündürücü, ürkütücü, korkutucu..
***
Cumhuriyet gazetesinde yetiştim.. 1980 darbesi olduğunda spor servisinde çalışan genç bir muhabirdim..
Askeri darbe yıllarında Cumhuriyet’in neler çektiğini gördüm.. Mehmed Kemal’ın yazdığı bir fıkra yüzünden gazetenin 28 gün kapatıldığına tanık oldum..
O günleri yaşadım..
Askeri darbeye karşı dik duruşunu hayranlıkla izledim..
Sadece darbelere değil, dinci yapılara karşı verdiği mücadeleyi de gördüm..
***