Başbakan neyi kastettiğini, ne demek istediğini açmadı..
Sözünün altını doldurmadı ama o haliyle bile güzel bir tartışmanın
kapısını araladı..
Dedi ki; ‘Bizim iktidar olduğumuz dönemlerde demokrasimiz hiçbir
zaman açık vermedi, açık vermeyecek’.
Demokrasinin ortadan kaldırılmasını..
İnkıtaya uğramasının ne demek olduğunu biliyoruz..
Yaşadık, öğrendik..
Demokrasinin açık vermemesi ne demek?
Veya demokrasinin açık vermesi..
Demokratik yapıya çomak sokulması mı? Kurumların ameliyat masasına
yatırılması mı? Seçimle gelenlerin dışında, başka bir yapının
idareyi kontrol etmesi mi? Kuvvetler ayrılığının inkıtaya uğraması
mı? Şiddetin, terörün ülkenin bir bölümünü kelepçelemesi mi?
Olağanüstü hal tedbirlerine başvurulması mı?
Demokrasinin açık vermesi ne demektir?
Demokrasi açık verirse ne olur?
Eğer bu saydıklarımsa.. Hepsi oldu..
Demokrasi son yıllarda çok açık verdi..
-Sahte davalarla bazı kurumların beli bükülmeye çalışıldı..
-Polis-Savcı-Hâkim ittifakıyla korku toplumu yaratıldı..
-Demokrasilerdeki yeri tartışmalı yasalara dayanılarak suç
yaratıldı; suçlu yaratıldı..
-Hapishane sopasıyla insanlar hizaya getirilmek istendi..
-Devletin içine çöreklenen bir grup ülkenin ordusuna operasyon
yaptı..
-Şöyle düşünün, bir ülkede güçlü demokrasi var ama o ülkenin
insanları ‘dinlenme korkusuyla’ telefonla konuşamıyor..
-O ülkenin insanları fişlenme endişesi taşıyor..
-O ülkenin insanları her akşam ‘terörist damgasıyla’ uyanma
korkusuyla yatağa girdi.. Her sabah aynı heyecanla uyanıyor..
Geçmişte bunlar yaşandı..
Bu saydıklarım demokrasiyle uyuşmuyorsa, demokratik düzende
olmaması gerekenlerse..
Demek ki; geçmişte demokrasi açık verdi!..
Hâlâ süren şehir savaşını nereye koyalım.. Terör örgütünün bazı
ilçeleri silah deposu, patlayıcı deposu yapmasını..
Aylarca süren çatışmaları.. Üç aydır yürürlükte olan sokağa çıkma
yasağını..