İktidar milletvekili Ensarioğlu; ‘Yargı da bizde, yürütme de bizde, yasama da bizde’ deyince kıyamet kopmadı ama küçük çaplı bir tartışmanın kapısı aralandı..
Muhalefet cephesi itiraf olarak kabul etti.. Yargının bağımlı
olduğunun ilanı saydı..
***
Devreye hemen Adalet Bakanı girdi.. ‘Dil sürçmesidir, konuşma
sırasında zühulen söylenmiş bir laftır’ diyerek ayar çekti..
‘Ensarioğlu hukukçu bir arkadaşımız değil, yargı bağımsızdır,
milletin yargısıdır’ sözleriyle de mazeret aradı..
(Burada parantez açalım.. Yargının bağımsız olması gerektiğini
bilmek için hukukçu mu olmak lazım anlamadım.. Yoksa yargı bağımsız
değil de bağımsız olduğu sadece hukuk kitaplarında mı yazıyor.. Bu
sebeple hukukçu olmayanlar bağımsız olması gerektiğini bilmiyor mu?
Parantezi kapatıyorum..)
***
Adalet Bakanı tashih için didindi ama sonuç alamadı..
Çünkü AKP’li vekil ağzından kaçırmadığını açıkladı..
Yargı bağımsızmış ama istedikleri zaman sınırlayabiliyorlarmış,
yapısıyla oynuyorlarmış..
Yani.. İstedikleri gibi kullanıyorlarmış!..
Gerçek durum bu.. İktidar partisi bazen yasayla oynayarak, bazen
savcı ve hâkimlerin yerine değiştirerek kararların istediği
doğrultuda çıkmasını sağlıyor..
***
İki örnek vereyim..
BİR: Tutukluluk için makul şüphe aranıyordu.. İktidar partisi 17
Aralık soruşturmasıyla kendine yönelik tehdit görünce hemen yasayı
değiştirdi..
Makul şüphe kuvvetli şüphe yapıldı.. Tutuklama zorlaştırıldı..
İktidar için tehlike ortadan kalkınca yeniden makul şüpheye
dönüldü..