Faizin yüzde 8,5’tan yüzde 42,5 çıkarılmasına rağmen enflasyon dizginlenemedi.
Aylık artışlar hız kesmeden sürüyor. Avrupa ülkelerinin bir yılda yaşadığı fiyat artışını biz bir ayda yaşıyoruz…
Dün akşam benzine 1 lira 46 kuruş zam geldi; duydunuz mu?
Yüksek enflasyon her türlü toplumsal ahlaksızlığı beraberinde getirir. Her türlü hileyi hurdayı, üçkağıdı, rüşveti, yolsuzluğu yaygınlaştırır…
Meşru hale getirir!...
En kötü durum enflasyonun düşmeye direnç göstermesi; katılaşmasıdır… Belini bir türlü kıramazsın. Ekonomistler bu duruma enflasyon ataleti diyor.
Hele o enflasyon yanlış hükümetten (bizde tek kişi) kaynaklanıyorsa değiştirmeden baş edemezsin!...
Enflasyon deyip geçmeyin çeşit çeşit enflasyon var…
TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon var… Bilim insanlarının kendi ölçümleriyle açıkladığı enflasyon var. İstanbul Ticaret Odası’nın İstanbul için açıkladığı enflasyon var…
Bunun dışında daha üç farklı enflasyon daha var…
En yaygını, şu günlerde en çok dillendirilen hissedilen enflasyon. TÜİK ‘enflasyon yüzde 60’lar civarında’ diyor ama markete giriyorsun başka, benzin istasyonuna giriyorsun başka, kasaba giriyorsun başka, pazara çıkıyorsun başka, zeytinyağı alıyorsun başka, peynir alıyorsun başka…
Yani resmi enflasyonla kişilerin hissettiği enflasyon arasında dağlar var… Asgari ücretli, emeklilerin çoğu uç kuruşla geçiniyor. Onlar için önemli olan gıda enflasyonu. O da yüzde yüzün üzerinde… Çocuğu olan servis ücreti veriyorsa onun hissettiği enflasyon TÜİK’i katlar. Hele bir de çocuğu özel okuldaysa onun hissettiği enflasyon yüzde 200’leri bulmuştur.
Ha bir de kiracıysa… Bakmayın hükümetin kira artışı yüzde 25 geçmeyecek diye propaganda yapmasına. Kiralar üçe katlandı. Dörde katlandı…
Yazının başında yüksek enflasyon her türlü hileyi, hurdayı, üçkağıdı yaygınlaştırır, zaman içinde meşru hale getirir de...