Bu aralar eski Fethullahçı Hüseyin Gülerce manşetlerden inmiyor..
Sebebi ihbarcı- tanık sıfatıyla boy göstermesi..
Böyle bir rol üslenmesi..
Cumhuriyet davasında tanık..
Sözcü’nün iki çalışanının tutuklanması sahibi hakkında yakalama kararı çıkarılmasında ihbarcı - tanık..
Hal böyle olunca eski defterler açılıyor..
Gülerce’nin Fethullah Gülen’i ekranlarda nasıl savunduğu ortaya saçılıyor..
Mesela..
2009 yılında Kadri Gürsel, cemaate bakınca karşıma örgüt çıkıyor deyince, cemaatin devletin içinde kadrolaştığını söyleyince..
Gülerce itiraz ediyor.. Son derece rahat..
‘Devletin MİT’i var, polis istihbaratı var, askeri istihbaratı var; burası hukuk devleti, yargı var. Devlet içinde örgütlenme varsa bulup çıkarsınlar’ demiş..
***
Yıllar sonra anladık.. Cemaat istihbaratı da, askeri de, polisi de, yargıyı da ele geçirmeye o tarihte başlamış..
Dosyaları nasıl kapattıkları, birbirlerini nasıl kolladıkları yıllar sonra ortaya çıktı..
***
Bir de şu dikkatimi çekti.. Gülerce cemaatin devlete sızdı sözüne aşarı tepki göstermiş..
‘Devletin evlatları devlete sızar mı, o görevlere sınavla geliyorlar’ demiş!.
O sınavların nasıl yapıldığı, çalınan soruların cemaatçilere dağıtıldığı, Fethullahçıların o görevlere tezgahla, kumpasla geldiği açığa çıktı..
Türkiye öğrendi ama..
Geç oldu..
Bedeli ağır oldu..