Sıcağı sıcağına kaleme sarılmadım.. Bir gün bekleyeyim istedim..
Çünkü yeni şeyler söylemek lazımdı..
Teröre lanet olsun.. Demokrasiye darbe.. İstikrara kurşun.. Seçim
öncesi karanlık eller devreye girdi.. Kaos planı.. Hükümete yönelik
yeni bir hamle.. Yine düğmeye bastılar.. PKK susunca DHKP-C’ yi
devreye soktular gibi..
Klasik, beylik, her olayda tekrarlanan cümleler kurmak
istemedim.
Çünkü bu sözcükler meseleyi açıklamıyor..
-
Tabii ki teröre lanet olsun..
Savcı’ya yönelik saldırı tabii ki terörist eylemdir..
Bu konuda hemfikir olmayan yok..
Ama şu da var.. Eylemde bir gariplik var.. Eylemde akla mantığa
oturmayan yönler var..
Teröristler dış güçlerin taşeronu da olsa, iç güçlerin maşası da
olsa, yaptıkları eylemlerin bir hedefi vardır, bir amacı
vardır..
Adliye Sarayı baskınında amaç neydi?
Ülkeyi karıştırmak, kaos çıkarmak, istikrarı bozmak!..
Yok canım.. Burası dandik ülke mi ki, iki terörist, bir tabanca,
bir kare fotoğrafla istikrarın canına okuyacak, kaos
yaratacak..
Geçiniz.. Bu yaklaşım teröristlerin arkasındaki eli görmemizi
sağlamaz..
Tam tersi, ipin ucunu kaçırtır..