Yarın partilerin grup toplantıları var..
Ağırlıklı konu belli.. Başkanlık sistemi..
Başbakan hararetle savunacak..
CHP lideri karşı çıkacak.. HDP eş başkanı ağır dille eleştirecek..
MHP genel başkanı ortadan konuşacak..
***
Niye ortadan konuşsun ki diyeceksiniz?.
Başkanlık işini ısıtan kendisi..
‘Fiili durum devam etmez.. AKP başkanlık sistemindeki inadını sürdürecekse Anayasa değişikliğini Meclis’e getirsinler, ya 367’yi aşarak kanunlaşacaktır ya da 330’u aşarak referandum yoluyla halkın kararına sunulacaktır’ diyen o değil mi?
330’un altında kalma olasılığından söz etmedi bile..
Bunun anlamı gayet açık ve net..
MHP başkanlık modeline evet oyu verecek.. Yanlış mı?
O halde neden ortadan konuşsun ki.. Geçen salı olduğu gibi bu salı da çağrısını yineler, desteğini sürdürür..
Şu sebeple ortadan konuşacak diyorum..
Önceki gün gazeteciler; ‘İktidarın başkanlığı referanduma taşıması için destek verecek misiniz?’ diye sordu..
MHP lideri bu sistemin böyle gitmeyeceğini tekrarladı.. Referandumun hayırlı olacağını söyledi ama ‘Metni görmemiz lazım’ diyerek de bu kez topu ortada bıraktı...
Daha doğrusu ayağında tuttu.. Pas atmadı..
Belli ki yarın da pas atmayacak; yine topu ayağında tutacak.. Anayasa üzerine iktidar partisiyle sıkı pazarlığa oturacak..
***
O pazarlıktan başkanlık sistemi çıkmaz mı? İktidarın düşündüğü manada çıkmaz.. Her türlü atamayı yapacak, yasa çıkaracak güce sahip başkanlık modeli çıkmaz..
Ne çıkar?
Partili Cumhurbaşkanı modeli çıkar.. Başından beri gidişin bu yönde olduğunu savunuyorum.. Bu konuda çeşitli yazılar kaleme aldım..
Cumhurbaşkanı geçen yıl kasım ayında muhtarlarla yaptığı konuşma da ‘Başkanlık sistemi de olur partili Cumhurbaşkanı da olur’ diyerek rotayı çizmişti..
Başkanlık zor olacağı için..
Partili Cumhurbaşkanı modeli seçilecektir.. Hem halka anlatması da kolay..
Atatürk gibi..
İsmet İnönü gibi..