Keyfi yönetim, ben yaptım oldu anlayışı bir kez daha duvara
tosladı.. Bu ilk değil.. Ama her seferinde yara bere almamış gibi
davrandılar..
Günah keçisi bulup kabahat transferi yaparak işin içinden
sıyrılmaya kalktılar..
Bir, iki, üç..
Birikti, birikti seçmen 7 Haziran’da faturayı toptan kesti.. AKP
hala başına gelenin farkında değil..
Seçmen, ülkeyi yönetme ehliyetini elinden aldı..
-
En son bomba dershaneler..
Dönemin Başbakanı, ‘Cemaat’ le araları açılınca 2002 yılında
kurdukları ortaklık çökünce, yaptıkları evlilik sona erince ceza
kesti, ‘kapatın’ emri verdi..
-
‘Durun!.. Paldır küldür olmaz, hukuksuz olur, bedelini çocuklar
ödeyecek’ sesleri yükseldi ama dinleyen olmadı..
Daha ötesi.. İtiraz edenlere, ‘paralelci’ damgası vurmaya
kalktılar..
Yapılan yanlıştı, hukuksuzdu, adaletsizdi..
-
Çünkü; kapattım demekle dershaneler kapanmazdı..
Sınav sistemi değiştirilmeden, dershaneye mecburiyet düzeni sona
ermeden kapılarına kilit vurmak merdiven altına davetiye
çıkarmak olurdu..
Böyle de oldu..
Parası olan , ayda üç bin lira, dört bin lira ödeyerek özel
hocalarla sınava hazırlanmaya başladı..
Parası yetmeyen, şaşkın şaşkın bakakaldı..
-
Bakanlık temel lise modeliyle durumu kurtarmaya çalıştı..
Temel lise dedikleri adı değiştirilmiş dershane.. Adı lise
içi dershane!.. Basıyorsun parayı
hem sınava hazırlıyor hem de
diploma veriyor..