Cumhurbaşkanı bu seçimin başkanlık rejimine geçiş seçimi
olduğunu iddia ediyor..
İktidar partisi dahil diğer partiler bu havada değil..
Değil ama diyelim ki öyle.. Bu seçim ön referandum gibi...
Yarışın bir tarafında Cumhurbaşkanı var..
Öteki tarafında muhalefet partileri..
Allah’ın bildiğini kuldan saklamayalım.. Başbakan ortada..
Başkanlık sistemini istemiyor ama hayır da diyemiyor.. Top
gezdiriyor..
-
O zaman soralım; Cumhurbaşkanı’nın beklentisi ne? Daha doğrusu
hangi sonuç tatmin eder?
Hedef; 330 ve üstü mü?
330 sınırı mı?
AKP’nin kıl payı da olsa yine tek başına iktidar olması mı?
Bence üçü de..
-
İktidar partisi 330 üstü veya 330 sınırında vekil çıkartırsa,
Cumhurbaşkanı başkanlığı zorlar..
İktidar partisi tek başına iktidar olur ama anayasa değişikliğinin
çok uzağında kalırsa..
Bu durumda Cumhurbaşkanı ülkeyi bugünkü gibi yönetmeye başlar..
Fiilen başkanlık yapar..
-
Ama Cumhurbaşkanı; ‘Parlamenter sistem askıda’ dedi.. ‘Araba
yürümüyor’ dedi, ‘Mevcut cumhurbaşkanlığı çöktü’ dedi..
Kısaca sistemin iflasını ilan etti.. Nasıl yürüyecek?
Tamam işte.. Ben de bugünkü gibi dedim..
Cumhurbaşkanı Anayasa’da yazılan cumhurbaşkanı gibi mi
davranıyor?