Biri Ankara Valisi..
Diğeri Mardin Valisi..
Suçlayan Ana Muhalefet Partisi Lideri..
Ankara’dan başlayalım..
Ekim ayında iki IŞİD militanı Kızılay’da kendini patlattı.. 103
kişi öldü.. Militanlar bilinen, aranan isimlerdi.. Birinin kardeşi
Suruç’un canlı bombacısıydı.. Resimleri yayımlanmıştı..
Suriye sınırından girdiler, Gaziantep’te yardım gördüler..
Ankara’ya kadar araçla geldiler.. Kendilerini patlattılar..
-
İstihbarat zafiyeti var mı diye sormaya gerek yok!..
Zafiyetin daniskası var.. Brüksel’i suçladık ya.. Adamı sınır dışı
ettik, yabancı savaşçı olduğunu bildirdik, sen kılını
kıpırdatmadın, başına bu geldi dedik ya.. İktidarcı medya Brüksel’e
yuh çekti ya.. O adamın canlı bomba olup olmayacağı belli
değildi..
Ankara’da kendini patlatanın belliydi.. Canlı bomba olduğu için
aranıyordu..
-
İstihbarat zafiyeti, güvenlik zafiyeti var mı yok mu diye ön
soruşturma açıldı.. Müfettişler soruşturma açılmalı diye rapor
verdiler..
CHP Lideri diyor ki; ‘Soruşturma açıp açmama yetkisi Ankara
Valisi’ne verildi.. Ankara Valisi soruşturmaya izin vermedi’.
CHP Lideri soruyor; ‘Hangi gerekçeyle izin vermedin?’
-
Geçelim Mardin’e..