Anayasa değişikliğine göre, artık Cumhurbaşkanı’nı (başkanı) seçeceğiz.. O kurduğu kabineyle ülkeyi yönetecek..
Başbakan olmayacak..
Partilerin yürütmeyle ilgisi kesilecek.. Milletvekillerinin faaliyeti yasamayla sınırlı olacak..
Bu küçük hatırlatmadan sonra konuya girelim..
***
Referandumdan sonra dillere pelesenk olan bir söz var.. Diyorlar ki; artık iktidar olmak için yüzde 50 + 1 oy gerekiyor..
İş daha çetin, iş daha zor..
Siyasetçiler söylüyor..
Siyaset yorumcuları söylüyor..
Televizyona çıkan tartışmacılar söylüyor.. Sokaktaki vatandaş söylüyor.. Taksici söylüyor..
Herkesin dilinde aynı sözcük, ülkeyi yönetmek için yüzde 50 +1 oy gerekiyor..
Ben diyorum ki; Gerekmiyor..
***
Gerekmiyorsa Cumhurbaşkanı neden artık eskisi gibi değil, yüzde 50+1 lazım diyerek teşkilatlarına çok çalışacaksınız talimatı verdi diyeceksiniz..
Söyleyeyim..
Teşkilatını diri tutmak için..
Seçimi birinci turda kazanmak için..
Ekrana çıkanlar da yüzde 50+1 üzerinden siyasi hesaplar yapıyorlar..
Yüzde 50+1’i çok fazla önemsiyorlar..
Şöyle bi hesap yapalım..
Diyelim ki; Cumhurbaşkanı (başkan) seçimi için dört aday yarıştı..
Birinci sırada gelen yüzde 42 aldı..
İkincisi yüzde 33..
Üçüncüsü yüzde 15..
Dördüncüsü yüzde 10..
***
İkinci turda iki aday yarışacak, sandığa gitme oranı yüzde kaç olura olsun içlerinden biri mutlaka yüzde 50+1 alacak..
Somut örnek.. Mısır’da Mursi yüzde 25.5’le Cumhurbaşkanı oldu.. Yüzde 25.5’le ikinci tura kaldı, mecburen yüzde 50’nin üzerine çıktı..