Buyurgan devlet, buyurgan yönetim tam da buna denir. Ülkeyi yönetenler artık Anayasa'ya, yasalara bakmıyor. Buyruklarının yasa kabul edilmesini istiyorlar.
Başrolde İçişleri Bakanı var. Buyruğunun itirazsız uygulanmasını talep ediyor.
'Buyruğumdur' diyerek tam kapanma günlerinde içki satışını yasakladı.
Bu ülkede Anayasa var, yasa var, hak ve özgürlükler var diye karşı çıkanlara çok kızdı, çok öfkelendi.
Talimatını emir olarak kabul etmeyenlere karşı emrindeki polis gücünü devreye soktu. Para cezaları kestirdi. (Allahtan gözaltına aldırmadı, aklına gelmedi herhalde) Ama gördü ki, alkışlayanı yok, tepki göstereni çok. İçki içse de içmese de 'buyurgan' anlayışı kabul etmeyen önemli bir kitle var.
'Madem öyle yetki bende, güç bende buyruğuma yasal kılıf mı istiyorsunuz onu da bulurum' dedi ve valilere emir verdi.
Valiler, hıfzıssıhha kurullarını topladı, içki yasağı kararı aldırdı.
Gerekçe; gerekçe yok, yasak işte!..
Peki bu konu hıfzıssıhha....