Kamuoyunda bir süredir Kılıçdaroğlu’nun
‘ihanet’ çıkışı konuşuluyor. Seçim yenilgisinden
sonra kendisine karşı çıkanları, değişim hareketi başlatanları
ihanetle suçluyor… Daha doğrusu ima ediyor.
Oturup konuşur kırgınlıklar önlenebilirdi
diyor…
Kırıldığı kişiler belli; koltuğunu devralan Özgür Özel ile
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu…
Haklı mı?
Gelin bugün bunu tartışalım…
2010 yılına dönüp, Kılıçdaroğlu’nun nasıl CHP Genel Başkanın
olmasından başlayalım mı?
Baykal genel başkan, Kılıçdaroğlu da grup
başkanvekiliydi. Kaset skandalı patladı. Baykal istifa
etti. Kılıçdaroğlu’nun ismi ön plana çıktı…
Kılıçdaroğlu Baykal’la konuştu aday olmayacağını açıkladı… Senaryo
şuydu; delegelerin baskısıyla, CHP tabanının isteğiyle Baykal geri
dönecekti.
Kılıçdaroğlu adaylığını açıklayınca planı bozdu. Ben dahil (o
tarihte Milliyet’te yazıyordum arşiv duruyor) birçok kişi
Kılıçdaroğlu’nun bu kararını destekledi…
CHP delegeleri de…
Çünkü CHP de değişim şarttı; olmazsa olmazdı…
Soruyorum Kılıçdaroğlu Baykal’a ihanet etmiş mi
oldu?
Parti Baykal ile yürümezdi...
2010 yılının mayıs ayında değişim talebi birdenbire patladı…
2023 yılının mayıs ayında olduğu gibi…
Altan gelen dalga bunu gerekli kıldı.
2010 yılında yaşananların benzeri 2023 yılında tekrarlandı.
Yine genel başkan gitti yerine grup başkan vekili
geldi…
Kılıçdaroğlu Özel’in kendisini hançerlediğini düşünüyorsa o halde
kendisi de Baykal’ı hançerledi!
Kendisi de Baykal’a ihanet etti!
AKP Genel Başkanı 10 yıldır Baykal’ a ihanet ettin kasetle
geldin diye propaganda yapıyor…
Şimdi denilecek ki 2010 da kaset skandalı vardı…
2023’te de seçim skandalı vardı…
6’lı masanın iç çekişmeleri nedeniyle ülkeyi yönetme ehliyeti
vermemesi vardı. Büyük hayal kırıklığı vardı.
Muhalif seçmenin değişim talebi vardı, dayatmas...