Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir derler ya.. Kasımda erken seçim olacağı 7 Haziran akşamı belliydi..
Niye mi?
Beştepe.. Saray..
Cumhurbaşkanı daha ilk değerlendirmesinde (Deniz Baykal’la yaptığı özel görüşmede) erken seçimin şart olduğunu ifade etmişti..
Fikrini hiç değiştirmedi..
İnce ayarlarla, küçük baskılarla, kamuoyunu hazırlayan demeçlerle seçimin kilometre taşlarını döşedi..
Kimse, Cumhurbaşkanı’na rağmen AKP- CHP koalisyonu kurulmasını beklemiyordu..
Beklenmeyen oldu..
Koalisyon kurulamadı..
*
Koalisyon kurulmama gerekçelerine baktığımızda öyle çok güçlü maddeler yok..
Eğitim deniyor, dış politika deniyor falan..
CHP uzun dönemli istiyormuş da..
AKP kısa dönemli ortaklığı tercih ediyormuş..
Çok güçlü gerekçeler değil.. Kamuoyuna söylenen bahaneler.. Kamuoyuna bir şey söylemek için söylenmiş sözler..
Tabii ki görüş ayrılığı olacak..
Müzakere edip sonuç almaya çalışmışlar mı?
Hayır..
CHP lideri Kılıçdaroğlu müzakere etmediklerini açıkladı.. Birbirlerini dinlemişler o kadar..
*
Gerçek şu.. Niyet olsaydı.. AKP gerçekten CHP ile koalisyon kurmak isteseydi.. Cumhurbaşkanı’nın elinde erken seçim kozu olmasaydı.. Seçmen baskısı iki partiyi de mecbur kılsaydı..
Bu koalisyon kurulurdu..
İddia ettiğim şu.. Davutoğlu’nun içine kurt düştü.. Kasım seçiminde havanın değişeceği fikri aklını çeldi..
Erken seçimin anaforuna kapıldı..
Cumhurbaşkanı’nın erken seçim isteği etkili oldu..
Hadise budur..