Türkiye’de 84 hukuk fakültesi var. Bir o kadar da siyasal
bilimler fakültesi ile iktisadi ve idari bilimler fakülteleri
var…
Başlarında dekan var… O dekanın yönettiği fakültenin bağlı olduğu
üniversitenin rektörü var.
Hepsinde anayasa dersi var…
Gerçi kahir ekseriyetinin sesi çıkmıyor ama yüzlerce
anayasa hukuku doktoru, doçenti, profesörü var…
Maaş alıyorlar, öğrencilerine anayasa hukukunu
öğretiyorlar!
Yarı yıl tatili bitince (yanılmıyorsam 5 Şubat’ta) hukuk
fakültesinde okuyan, siyasal bilimler fakültesinde okuyan, iktisadi
ve idari bilimler fakültesinde okuyan gençler okullarına
dönecek.
Anayasa dersine gelen hocalarına soracaklar?
Hocam Meclis’in Anayasa Mahkemesi kararını tanımamasına ne
diyorsunuz?
Hocalar büyük ihtimalle kem küm edecek, kıvırtacak…
Baba yiğittin biri çıkıp ‘oğlum Türkiye artık hukuk devleti
değil. Ne anayasası’ diyebilir…
Hukukta okuyan öğrenci de ‘hukuk güçlü iktidarlar tarafından yok
sayılıyorsa, Anayasa güçlü iktidarlar tarafından askıya
alınabiliyorsa, yasalar yok hükmünde olabiliyorsa, hukuk
siyasallaşmışsa bu okullar niye var, biz neden boş yere okuyoruz’
diye sorar…
Sormalıdır da…
Sormak hakkıdır…
Ama ne yazık ki artık bu topraklarda hukuktan söz etmenin bir
anlamı kalmadı. Belli ki AKP/MHP iktidarı büyük bir
operasyona hazırlanıyor…
Anayasa mahkemesinin yetkilerini azaltmak niyetindeler. Ellerinden
gelse Anayasa Mahkemesi’ni hemen kapatırlar ama Meclis’te
Anayasa’yı değiştirecek sayıyı bulamıyorlar.
Umutları 31 Mart seçimi…
Muhalefetin dağılması, İyi partiden, Gelecek, DEVA ve Saadet’ten
koparacakları milletvekilleriyle bu işi halletme sevdasındalar…
40 vekil apartsalar yeter…
Bahçeli sık sık kürsüsünden haykırıyor; ‘Anayasa Mahkemesi
kapatılsın’ diyor.
Amaçları ne?
Anayasa Mahkemesi kapatılırsa çıkardıkla...