Küçük bir olay gibi gözükse de mesele derin..
Mesele derin..
Mesele yapısal..
Mesele kentin yönetimiyle ilgili..
İzah edeyim..
***
Kadıköy’den son vapur 21.00’deydi.. Bir ay boyunca gece 01.00’e kadar sefer konulacağı açıklandı.. Bir süre önce ne güzel diye yazdım.. İnşallah kalıcı olur dedim..
İki yaka birbirine yakınlaşır.. Avrupa yakasında oturanlar da Kadıköy’ün keyfini çıkarır..
***
Vapurları işleten şirketten mail aldım..
G. Manager Reshid Amus diyor ki: Vapur 21’den sonra zarar ederse ne yapacağız? Naçizane önerim, vapur işletme şirketine bahane kalmasın diye Bakırköy ve Kadıköy belediyeleri bu işletmeye asgari yolcu sayısı garantilemeleri lazım. Böylece hiç kimsenin bahanesi kalmaz..
***
Amus haklı..
21’den sonra zararına vapur seferi koyacak halleri yok..
Özel sektör kamu yararına niye iş yapsın ki.. Niye zararı göze alsın ki..
Gelelim meselenin can alıcı yerine..
İşte bu yüzden.. Toplu taşımanın özelleştirmesine yıllarca karşı çıktık..
İşte bu yüzden.. Gece yarısına kadar, bazı yerlere sabaha kadar toplu taşıma hizmeti vermek belediyenin görevidir dedik..
İşte bu yüzden. Belediye bizden vergi alıyor, hizmet vermek zorunda diye haykırdık..
***
Şu da var.. Vapur Kadıköy ilçesi ile Beşiktaş ilçesinin meselesi değil ki.. İstanbul’un meselesi.. Bakırköy’de oturanın da, Bağcılar’da yaşayanın da.. Dolayısıyla, Büyükşehir’in meselesi..
Büyükşehir Belediyesi para için vapurları başından attı.. Cezasını İstanbullular çekiyor..
Cam kalemin hakkını vermek
Akyaka’dayız.. Akşam dolanıyoruz.. Eşim bir dükkânın önünde durdu, bana seslendi..
Gel bak ne buldum..
Yanına gittim; cam kalem.. Divit de denebilir mi? Okkadaki mürekkebe batırıp yazıyorsun..
Çok hoş.. El yapımı..
Denedik, cam kalemle yazmak ayrı bir keyif veriyor..
***