AKP, koalisyon için kırmızı çizgilerini açıkladı..
AKP’nin koalisyon şartları, olmazsa olmazları şunlarmış..
BİR: Paralel yapıyla mücadele..
İKİ : Çözüm sürecinin sürmesi..
ÜÇ: Cumhurbaş-kanı’nın meşruiyeti..
*
Birinci maddeye itiraz eden olmaz herhalde..
İkinci madde MHP’ye yönelik.. Çünkü; MHP ‘çözüm sürecini’ ‘ ihanet
süreci’ ilan etmişti.. Bu kırmızı çizgisiyle AKP’nin MHP ile
ortaklık yapması imkânsız..
Benim dikkatimi üçüncü madde çekti..
*
AKP, Cumhurbaşkanı’nın meşruiyeti ya da konumunu asla koalisyon
pazarlığı yapmayacakmış..
Cumhurbaşkanı’nın meşruiyeti hiçbir zaman tartışma konusu olmadı
ki..
Meşru değil diyen çıkmadı ki..
Cumhurbaşkanı halkın oyuyla seçildi.. Meşruiyet sorgusu yapan
sandığı inkâr eder, seçmeni inkâr eder..
Dedim ya, Cumhurbaş-kanı’nın meşruiyeti tartışılmıyor.. Ama
tarafsızlığı tartışılıyor..
Muhalefet Cumhurbaş-kanı’nı taraf olmakla suçluyor..
Genel seçime müdahale etmekle.. Mitingler düzenleyip AKP için oy
istemekle.. Tarafsızlığını bozmakla suçladı..
Haksızlar mı?
*
Cumhurbaş-kanı günde iki miting düzenleyip bir TV programına
çıkarak, günde üç defa muhalefet partilerine saydırdı..
CHP’ye, MHP’ye, HDP’ye verdi veriştirdi..
Muhalefet, tarafsızlığa davet etti, YSK’ya şikâyet etti..
Cumhurbaşkanı ‘Ben tarafım’ dedi; Milletimin tarafındayım..
Millet adına muhalefete bindirmeyi sürdürdü..
Sandıklar açıldı; bir de baktık ki..
Cumhurbaşkanı Ben milletimin tarafındayım dedi ya.. Milletin büyük
çoğunluğu Cumhurbaşkanı’nın tarafında değilmiş..