Avrupa Birliği’nin çeşitli fonları var… Sivil toplum kuruluşlarına o ülkede demokrasi ayakta kalsın diye demokrasi yeşersin diye veriliyor…
Çünkü artık bir toplumun demokrasisi siyasi partilerinin gücüyle değil sivil toplum kuruluşlarının çeşitliliğiyle ve etkinliğiyle ölçülüyor….
2017 yılında yaptığımız rejim değişikliğiyle sivil toplum kuruluşlarını sindirdik, yıldırdık. Artık protesto eylemi yapanın üzerine polis çullanıyor, sesi gür çıkan da hapsi boyluyor…
Tabii hepsini değil. İktidara destek olanlar bal tuttukları için parmak yalamışlar…
Kim bunlar diyeceksiniz?
İki örnek vereyim… Biri SETA, AKP’nin güya siyasi düşünce örgütü… Diğeri Diyanet İşleri Vakfı… O da cami cemaatini yönlendirmekle görevli!