Üç gün önceye kadar satır aralarında birbirlerine laf atıyorlardı..
Anlayan anlar havasındaydılar..
Ayrışma açık ve netti ama yüksek sesle dillendirmi-yorlardı.. Sonunda kılıçlar kınından çıkarıldı..
Sesler yükseltildi, kalemler mızrağa dönüştü.. Aman Allah!.
***
İktidar cephesinde hiç de toz pembe bir hava yokmuş.. İktidar cephesi sakin, sessiz, mutlu bir hayat sürmüyormuş..
İktidar cephesi gırtlak gırtlağaymış..
Yok yok, siyasetçiler birbirine girmiş değil.. Kavga şimdilik ikinci elden yürütülüyor..
Muhafazakâr yazarlar üzerinden.. En ağır ifadeler kullanılarak..
***
Aynı gazetenin iki yazarı bile ‘kol saati’ üzerinden birbirine girdi.. Biri, ‘Kol saati’ ile sembolize edilen yolsuzluk dosyalarını içimize sindirmemi-zin istenmesi içimize sinmiyor’ deyince..
Öteki verdi veriştirdi.. Suç varmış gibi algı oluşturmak ayıp diye kükredi..
Yazar arkadaşından içimizdeki eleman diye söz etmekte beis görmedi..
***
Ama esas kavga daha büyük.. Geçmişte yapılan yanlışların faturasını kesme üzerine..
Mesela Rus uçağını düşürme emrini kim verdi.. Türkiye’yi 100 milyar dolar zarara kim soktu gibi..
Mesela başarısız dış politikanın sorumlusu kim gibi..
Mesela faizleri kim patlattı gibi.. Belli arkası gelecek.. Kimi şimdi sırası mı diyor, diğeri sırası diye eleştiri bombardımanına devam ediyor.. Kimi faturayı Saray çevresine kesiyor, kimi bir önceki başbakan ve ekibine..
Merkez faizi kaçta tuttu?
İktidar bir haftadır sert sözlerle bankaları eleştiriyor..
Faizi düşürün diye emir veriyor.. Faizi düşürün yoksa gereğini biz yapacağız diyor..
***
Dün Merkez Bankası Para Kurulu toplantısı vardı.. Kurul faizleri aynı bıraktı..
Yani.. Yüzde 12.5’te..
Bakmayın politika faizinin yüzde 8 olduğuna.. O faiz siyasi.. Kâğıt üstünde.. Hiçbir anlamı yok.. Enflasyonun yüzde 11 olduğu ülkede faiz yüzde 8 olur mu? Olmaz tabii.. Olmadığı için piyasalarda faiz indirimi konusunda beklenti yoktu.. Merkez de faizi indirmedi zaten..
***