Yeni değil, yedi sekiz yıldır aynı yöntemi izliyorlar..
Yargının rutini oldu..
Her seferinde, sıtmaya razı olalımdiye ölümü gösteriyorlar!..
***
Patenti paralel yapıya ait..Taktik şu..
Kafayı taktıkları insanları akla hayale gelmeyecek iddialarla suçluyorlar..
Mesela, darbe, mesela kalkışma, mesela hükümeti devirmeye yeltenme, mesela casusluk..
(Binlerce kişi bu iddialarla yargılandı, yıllarca hapis yattı, sonuç ortada..)
Sonrası şöyle gelişiyor..
Bu nasıl suçlama, belgesi nerde, tanık nerde, kanıt nerde diye sesler yükselirken..
O insanı tutukluyorlar.. Dosyaya bakılmasın diye gizlilik kararı koyuyorlar..
***
Bu defa tutuklama son çare olmalı, adam kaçsaydı çoktan kaçardı, delilin ne olduğunu kimse bilmiyor ki, şüpheli çıkıp delili karartsın..
Yargılayacaksanız yargılayın ama tutuksuz yargılayınsesleri haykırışa dönüşürse..
O insanı hücreye koyuyorlar.. Tek başına..
***
Bu sefer tecrit tartışılması başlıyor..
Tecrit insanlık suçudur, tecrit ölümdüritirazları karşısında geri adım atılıyormuş gibi yapılıyor..
Tecritteki iki kişi aynı hücreye konuluyor..
Müjdediyoruz, sorun çözüldüdiyoruz, koşulları düzeldidiye seviniyoruz..
Hiç olmazsa sohbet ederler.. Hiç olmazsa birbirlerine destek olurlar, birbirlerine moral verirlerdiyoruz..