Tümü görüşüldü, maddelere geçildi..
Anayasa değişikliğinin tümü üzerine genel sözler söylendi.. Şimdi ayrıntılar tartışılacak..
Aklıma takılanları günlerce sordum..
Yeri geldiğinde sormaya devam edeceğim..
Genel görüşmeye damgasını vuran Deniz Baykal’ın parti devleti kuruluyor eleştirisiydi..
Hatırladınız mı?
Bir süre önce sormuştum:.
Cumhurbaşkanı aynı zamanda partisinin il genel başkanı olursa illerde kendisini kim temsil edecek..
Vali mi?
Partisinin il başkanı mı?
Baykal’ın Meclis kürsüsüne taşıdığı konu buydu..
Ne demek parti devleti?
Bir partinin başı aynı zamanda devletin başı olursa o devlet parti devleti olur..
***
Adalet Bakanı cevap verdi.. Ama karşı çıkmadı..
Kabul etti..
1924 Anayasası’na, Atatürk Anayasası’na dönüldüğünü söyledi ve dedi ki:
“Cumhuriyetin kurucusu Atatürk partili mi?
Partili..
Milletvekili mi?
Milletvekili..
Cumhurbaşkanı mı?
Cumhurbaşkanı. İsmet İnönü de aynı şekilde.. Tarafsızlığına helal mi geldi?”
***
Doğru, Atatürk de, İnönü de partiliydi..
Ama o zaman tek parti vardı.. Sadece CHP vardı.. Başka parti yoktu..
1924’te (Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası), 1930’da (Serbest Cumhuriyet Fırkası) çok partili hayat için iki deneme yapıldı; olmadı..
1930’da tek parti dönemine geçildi..
1930-1945 arası tek parti dönemidir..
Adı; parti devleti yönetimidir..
Kuvvetler ayrılığı yoktu.. Valiler aynı zamanda CHP il başkanıydı..