Her konuda ahkâm kesmeye meraklı oluşumuzdan mı? İlgi
yelpazemizin çok geniş olduğundan mı?
Gazeteci kulağı delik adamdır klişesinin beyinlere işlediğinden mi?
Siyasetle mecburen haşır neşir olduğumuzdan mı?
Karar veremedim..
Çünkü; ne zaman sokağın nabzını tutmaya kalksak, sokak bizim
nabzımızı tutmaya çalışır.. Ne zaman sokağı sorgulayıp, ağızlardan
laf almaya çalışsak, sokak bizi sorgular..
Aslında sohbet de böyle başlar..
Bu işte iki tarafın da çıkarı vardır..
Biz onların bakışını gazete kâğıdına aktarırız..
Onlar bizim söylediğimizi işyerinde, dost sohbetinde, kahvede
arkadaşlarına aktarır.. Filanca ağabeyi gördüm; iş bitmiş,
koalisyonu şu partiyle bu parti kuracakmış!.
Falanca ağabeyin dediği çıkmazsa kıyamet kopmaz ya!.
***
Bir süredir sokak ne düşünüyor diye önüme gelenle konuşuyorum.. Ne
istediklerini, ne beklediklerini anlamaya çalıştım..
‘Laf olsun diye mi konuşuyorlar, inanarak mı söylüyorlar’ anlamak
için üzerlerine gittim.. Söylediklerine kasten karşı çıktım,
tartıştım..
Sonuç şu..
Sokak AKP-CHP koalisyonu istiyor..
Sokağın çoğunluğu diyelim..
(AKP-MHP koalisyonu isteyen yok mu diyeceksiniz.. Var tabii ama
daha çok AKP’liler.. MHP’liler Bahçeli söylemini şiar
edinmiş..)