Üç günlük kısa izin öncesi kaleme aldığım son yazı Ankara senaryosuydu..
Ankara’da çok konuşulan senaryoyu paylaşmıştım..
Neydi o?
Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulacak ama çalışamayacak.. Çünkü, dönüp dolaşıp rejim meselesine gelecek..
Başkanlık mı, parlamenter sistem mi tartışması uzayıp gidecek.. İktidar partisi; ‘Bu iş böyle yürümüyor, kararı halk versin’diyerek ülkeyi seçime götürecek..
HDP’yi baraj altına iteleyerek anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluğu arayacak..
Seçim sonbaharda olur deniliyor..
Sonbahar erken değil mi sorusuna verilen cevap şu; HDP intihar etti.. MHP sallantıda..Adı konulmayan iç kavga var.. Bahçeli’nin inadı, kongre isteyenleri ihraç etme hamlesi MHP’yi parçalayabilir.. MHP parçalanmasa bile baraja takılabilir..
AKP’nin hedefi ne?
2002 Meclis’i.. İki partili yapı..
Seçime giderek bunu zorlayacak..
*
Bu senaryoya ihtiyatlı yaklaştım.. Daha yeni seçimden çıktık.. Ülke kaldırmaz, Hele Güneydoğu yeni bir seçimi hiç taşımaz diye itiraz ettim..
Hükümetin etkin isimlerinin ‘2019’dan önce seçim olmaz’sözlerini örnek gösterdim..
Senaryoyu aktaranlar göreceksin olacakdiye itiraz etti..
Milletvekil- lerinin özlük hakları falan dedim; önemli değil, hepsi hallolurcevabını verdiler..
Ankara kulislerinde konuştuklarımızı olduğu gibi aktardım; izne çıktım..