Cep telefonu çalıyor.. Otoriter bir ses:
Ben başkomiser bilmem ne, terörle mücadele şubesinden arıyorum..
İsminiz?
Falan filan..
Falan filan bey, terör örgütü nüfus kâğıdınızı kopyalamış, TC
kimlik numaranızı ele geçirmiş. Teröre bulaştınız. (Hipnotize
oldunuz demektir..)
Yapmayın başkomiserim. Ne yapacağım..
Başsavcıma aktarıyorum, o ne yaptığınızı söyleyecek?
!!!!!!!!
Ben başsavcı bilmem ne? Bankada hesabınız var değil mi?
Evet.. (Tuzağa düştünüz demektir)
O paralar PKK’nın kontrolüne geçmek üzere, hemen müdahale etmeniz
lazım.. Yardımınıza ihtiyacımız var.. Hemen bankaya gidin, paranızı
şu hesaba aktarın, biz savcılık olarak o hesabı bloke ederiz..
Olur tabii..
Telefonunuzu kapatmayın, bizle teması kesmeyin, sizi dinlemeye
alacağız, işlem tamamlamana kadar bağlantıda olmamız lazım, bu
insanlar çok tehlikeli..
Anladım başsavcım..
Terör örgütüne maddi yardım yapmak durumuna düşmeyin. Hem paranız
gider hem başınız çok ağrır.. Uğraşırsınız.
*
Dolandırıcıların senaryosu aşağı yukarı bu değil mi?
Veya oğlun, kızın teröre bulaştı, kurtarmak istiyorsan hemen şu
kadar para getir çözelim diyorlar..
Ama mutlaka terörle bağlantı kuruyorlar, hapis sopasını
gösteriyorlar..
İnsanlar hipnotize olmuş gibi.. Emirlere harfiyen uyuyor..
Dolandırıcılar ne derse yapıyor..
Neden?
*
İnsanlar neden bile bile tuzağa düşüyor..
Bile bile diyorum dolandırıcıların yöntemini sağır sultan bile
duydu.. Gazeteler yazıyor, televizyonlar söylüyor, Emniyet
Müdürlüğü neredeyse her hafta ‘Telefonla para isteyen polis ve
savcılara kanmayın’ yazılı uyarı mesajı gönderiyor..
İnsanlar yine da kanıyor..
İnsanlar yine de tuzağa düşüyor..
Neden?
10 bin vaka olmuş.. Mağdurların çoğu öyle gariban falan değil..
Zaten garibanın parası nerden olsun ki! Yüzde 21’i üniversite
mezunu..
Son zamanlarda medyaya yansıdı.. İçlerinde çok ünlü isimler var..
Profesörler var..
Karatay hocayı biliyorsunuz..
En son 77 yaşındaki eski dekanı dolandırdılar..
*
Bırakın hepsini.. Türkiye’nin en ünlü ceza hukuku profesörü Yurtcan
dolandırıldı.. İki gün boyunca geceli gündüzlü konuşmuşlar.. İkna
olmuş, iki milyon dolarını götürüp teslim etmiş..
Bunlar polise yansıyanlar.. Bir de utancından söylemeyenler
var..
Sineye çekenler var..
*
Bütün telefon kullanıcıları tehdit altında.. Sorun çok büyük..
Büyük olmasa Emniyet Genel Müdürlüğü geçen ay çalıştay
düzenlemezdi.. Sonuç bildirisini okudum, meseleye güvenlik
açısından yaklaşmışlar..
Sorunun özüne inmemişler..
*
Asıl soru şu; İnsanlar telefondaki sese neden bu kadar kolay boyun
eğiyor.. Neden ne derlerse yapıyor? Neden yüzünü görmediği
kişilerin emirlerine harfiyen uyuyor?
Cevabı belli..
Çünkü yıllardır korku imparatorluğunda yaşıyoruz..
Yok, yok, 12 Eylül’e kadar uzanmayacağım.. 2007’ye kadar
gideceğim..
Polis terörüne dikkat çekeceğim..