Sabah gazetesi başyazarı Mehmet Barlas, Cemaat’i konu olan dünkü
yazısında şu satırlara yer vermiş..
-
“Galiba burada sorulması gereken soru ‘Biz yıllarca Fethullah
Gülen’in yargıda ve poliste örgütlenmesini nasıl görmedik, asıl
amacını nasıl oldu da anlayamadık’ şeklindedir. Gerçi Cumhurbaşkanı
Erdoğan bir konuşmasında ‘Uyumuşuz’ diyerek, yılların ihmalini
kabul etmişti.
Ama bu derin uykunun nedenini anlamak da mümkündür... Çünkü
Cumhuriyet tarihinde bu tür bir örgütlenmenin ‘Derin Devlet’in
yerine geçtiği gibi bir örnek yoktur. Kamu görevlerine alımları
düzenleyen sınavların sorularını ele geçirip bu sınavları örgüt
mensuplarına veren, düzmece kanıtlarla yargıyı hukuk dışı kararlara
yönlendiren, iş dünyasına şantaj yaparak onları esir eden bir
Cemaat örgütlenmesini rüyamızda görsek inanır mıydık?
Neyse... Çok geç de olsa uyandık artık.”
-
(Burada geniş bir parantez açmak istiyorum..
Geç de olsa uyandık artık demiş ya bence iktidar ve iktidara yakın
duranlar başlarında davul çalındığı halde uyanmak istemedi..
- Sınavlar da gündeme geldi..
- Düzmece kanıtlar da teşhir edildi.. Kitabı bile yazıldı..
- Cemaat’in polis içindeki, yargı içindeki, bürokrasi içindeki
örgütlenmesi defalarca konu edildi..
Konu edilenlerin başı belaya girdi..
- Ahmet Şık yazmadığı kitaptan.. Hanefi Avcı yazdığı kitaptan içeri
atıldı..
- Cemaat’in hoşlanmadığı muhalifler sebep gösterilmeden
tutuklandı..
- Şimdilerde himmet paralarından söz ediliyor ya.. O paralar için
kara para soruşturması açıldı, gözaltılar yapıldı.. Prof. Binnaz
Toprak yıllar önce bir araştırmasında bu hali gözler önüne
sergiledi diye hakaret yağmuruna uğradı.. Linç ayini
düzenlendi..
-
Kısaca, olaylar herkesin gözü önünde oldu, görmezden gelindi..
Uyaranlar, haykıranlar muhalif diye dikkate alınmadı..
Daha da fenası, Cemaat’e yan bakana ceza kesildi..
Çünkü Cemaat’le iktidar evlilik yapmıştı.. Uyumak işlerine
geldi..
Parantezi kapatıyorum..)