Cumhurbaşkanı’nın en az üç çocuk talebi yeni değil..
Yıllardır söylüyor ama doğurganlık hızı artmıyor..Yerinde de
saymıyor, düşüyor..
Şöyle söyleyeyim; 1990’lı yıllarda
üç çocuk seviyesindeydi, iki çocuğa indi..
Şimdilerde 2.03..
Cumhurbaşkanı üç olmasını istiyor..
İstediği için de fırsat buldukça gündeme taşıyor.. Geçen hafta
‘Zürriyetimizi artıracağız’ diye konuyu açtı..
Yani soyumuzu sopumuzu..
Şöyle dedi; ‘Neslimizi çoğaltacağız, nüfus planlamasıymış, doğum
kontrolüymüş hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayış
içinde olamaz’
Doğum kontrolünün İslam’da yerinin olup olmadığı ayrı mesele..
Erdoğan’ın da danıştığı, fikirlerine önem verdiği Prof. Hayrettin
Karaman doğum kontrolünün caiz olduğunu söylemiş..
Neyse, konumuz bu değil..
***
Konumuz şu.. Doğum kontrolü,
nüfus planlaması bir ülke için
gerekli mi değil mi?
Nüfus artışı meselesi hayatımıza 1960’lı yılların ilk yarısında
girdi.. Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’na
(1963-67) giren resmi görüş şöyleydi:
***
‘Hızlı nüfus artışı milli gelirdeki artış hızının önünde gittiği
sürece, ekonomik gelişmenin bir ölçüsü olan kişi başına gelir
artışını yavaşlatacaktır. Hızlı artış, kişilerin yaşam düzeylerini
yükseltecek olan ekonomik yatırımlar yerine hızla artan nüfusun
ihtiyaçlarını karşılayacak demografik yatırımlara yönelecektir’
***
Resmi görüş böyleydi ama tabii ki isteyen istediği kadar çocuk
sahibi olacaktı..
Hiçbir zaman Çin gibi yasal sınırlama düşünülmedi..
Ama vakıflar kanalıyla az çocuk teşvik edildi..
60’lı, 70’li yıllarda hızlı nüfus artışı, Anadolu’nun o artı
beslemedeki yetersizliği, iş imkânlarının sınırlı olması büyük göçe
neden oldu..
Doğu Anadolu, Güneydoğu, Karadeniz, Akdeniz, İç Anadolu, hatta
Ege İstanbul’a akın etti..
O göç dalgasıyla birlikte..
İşsizlik kavramı hayatımıza girdi.. Doğum kontrolü gündeme
geldi..
***
Bu işin önemine işaret edenlerin başında rahmetli Vehbi Koç
geliyor..
Vehbi Koç’a göre.. 1970’li yıllarda Türkiye’nin gelişmesini
geciktiren, ekonomik büyümesini engelleyen en önemli sorunlardan
biri hızlı nüfus artışıdır.
Vehbi Koç’a göre.. Hızla artan nüfus karşısında konut, okul,
hastane ihtiyacı yetmiyor. Bu bakımdan nüfusumuzun kalkınmamızla
ahenkli bir şekilde artması gayemiz olmalıdır.
***
Vehbi Bey bu anlayışla.. 1984 yılında Türkiye Aile Sağlığı ve
Planlaması Vakfı’nı kurdu..
Kendini bu meseleye adadı..
Çok önemli çalışmalar yaptı..
1994 yılında ‘dünya nüfusunu önleme’ konusundaki yaptığı
çalışmalardan
dolayı BM’den ödül aldı.. Ödülünü Birleşmiş Milletler Genel
Sekreteri Boutros Ghali verdi...
***
Şuna da dikkatinizi çekerim..
Koç Holding’in ürünlerine bakın.. Sadece Arçelik markasını düşünün
yeter.. Nüfus artışı en çok Vehbi Koç’un işine gelirdi..
Ama o tam tersini düşündü.. Hızlı nüfus artışının tehlikelerine
dikkat çekti..