Ekonomi Bakanı uğraşıyor, didiniyor ama yabancı yatırımcı gelmiyor..
Bakan geçen gün cep numaramı alın, her sorunun çözümü için bizzat beni arayın diye güvence üstüne güvence verdi ama gelmeleri zor görünüyor..
Teşvikler bile, vaatler bile alkışlarla karşılanmıyor.. Sıcak para geliyor gelmesine de doğrudan yatırım yok..
Neden?
Dönüp kendimize sormalıyız; neden?
***
Baş nedenin olağanüstü hal olduğunu söylemeye gerek var mı?
TÜSİAD Başkanı bile lisanı münasip dille OHAL’i işaret etti.. Yabancılar zaten açık açık söylüyor..
OHAL kalkmadan gelmeyiz diyorlar..
***
Şimdi denilecek ki OHAL’le ne ilgileri var?.
Her şeyden önce imaj meselesi var.. Batılı olağanüstü halin olduğu ülkeye yatırım yapmak istemiyor..
Prestijim sarsılır diye korkuyor...
Şu da önemli; OHAL’e dayanılarak bir gecede çıkarılacak KHK’ların kendisini nasıl etkileyeceğini kestiremiyor..
Bu sebeple bekliyor..
(Kimse Fransa’da da OHAL vardı demesin.. O OHAL’le bu OHAL arasında OHAL var..)
***
Biz ne yapıyoruz? Ortamı yumuşatma, demokratik yönetim sinyalleri vereceğimize, ayağımıza kurşun sıkıyoruz..
Yasakçı ülke algısını güçlendiriyoruz...
Ankara Valisi, OHAL’e dayanarak bir ay boyunca her türlü etkinliği yasakladı..
(Yeri gelmişken 30 Ağustos Anıtkabir yürüyüşü de dâhil mi diye sormadan edemeyeceğim..)
Gerekçe; memleketin durumu!.