Bugün 30 Ağustos.. Anadolu topraklarından yabancı güçleri söküp attığımız gün..
Zafer günü..
Diyorum ki; büyük zaferin 95. yılında durum değerlendirmesi yapalım.. Komşularımızla ilişkimiz nasıl, Avrupa’yla ilişkimiz nasıl, dünyayla ilişkimiz nasıl, masaya yatıralım..
***
Ahmet Davutoğlu Dışişleri Bakanı olduğu gün ‘komşularla sıfır sorun’ politikası izleyeceklerini açıklamıştı..
Kariyerini başbakan olarak tamamladı..
Koltuğu bıraktığında ilişkimizin iyi olduğu komşu yok gibiydi.. Şam’la malum.. Suriye iç savaşında tarafız.. Şam yönetimi düşsün diye muhaliflere elimizde gelen maddi/manevi yardımı yaptık.. Ama Şam düşmedi..
Bağdat’ın Şii yönetimiyle yıldızımız hiç barışmadı..
Sisi’nin yönetime el koymasından sonra Mısır’la da köprüleri attık..
***
İran bölgedeki Şii milislere veya aşiretlere destek verdiği için.. Esad’a hem silah hem milis yardımı yaptığı için.. Tahran da Ankara da bölge liderliğine oynadığı için çekişme sürüyor..
***
Ermenistan’la malumunuz.. Bir ara yakınlaşıyorduk, dünyadaki soykırım dalgası ilişkileri kopardı.. Gelelim Rusya’ya..
Kırım’ı işgal etmelerini kabul edilemez bulduk.. Ama yüklüce ticari ilişkimiz olduğu için krizin boyutunu artırmadık.. Rus uçağını düşürünce ipler koptu.. Ticaret durdu.. Turizm dibe vurdu..
Üstüne üstlük, dönemin başbakanı Davutoğlu emri ben verdim deyince Moskova düşman saflarına geçti..
***
Davutoğlu gitti, Binali Yıldırım geldi..
Dostlukları artıran, düşmanlıkları azaltan politika izleyeceklerini açıkladı..
Bu sözleri Ankara rota değiştiriyor yorumlarına neden oldu.. Ama onun döneminde eski düşmanlarla dost olmadığımız gibi, yeni düşmanlar kazandık..
Mesela Almanya.. Dün yine Merkel’in hedefindeydik.. Türkiye’yle ilişkilerin çok karmaşık olduğunu söyledi..