MİLLETVEKİLİ dokunulmazlığının bir kereye mahsus olmak üzere,
geriye dönük olarak kaldırılması ile ilgili Anayasa değişikliğinin
ilk tur oylaması önümüzde bir referandum olduğunu gösteriyor.
TBMM’de oylama yapıldığı günün gecesi, televizyonlardaki tartışma
programlarını izledim.
Havuz televizyonlarında, davetli konuşmacılar zaten bütünüyle
yandaşlardan seçiliyor, aykırı bir ses duyamıyorsunuz.
Onların dışında kalan iki haber kanalında ise tartışmacılar şöyle
seçiliyor olmalı:
AKP’nin itiraz etmeyeceği isimler, az AKP’liler, AKP’den post
bekleyenler ve Erdoğan müritleri!
Bunların dışında bir görüş sahibinin televizyonlara çağırıldığını
uzun süredir görmüyor, duymuyorum.
Halkın olup biteni iyice anlaması için tartışma programları filan
düzenliyorlar ama can sıkacak sözleri ve fikirleri savunacak
isimleri asla çağırmıyorlar.
“Taşlar bağlı” diye başlayan atasözünü hatırlatacak bir durum
bu.
Bu konu canımı sıkıyor, değinip geçmiş olayım.
Programlara katılanlardan CHP’yi “terörist” olarak suçlayacak kadar
ileri gitmek istemeyen, nispeten ılımlı tiplerinin önerisi şu:
CHP akıllılık etsin, ikinci turda referanduma gerek kalmayacak
şekilde oy kullansın, çünkü referandum olursa memleket karışır,
Kürtlerin önemli bölümü
duygusal bir kopuş yaşar, demokratik siyaset bundan zarar görür
vs.