MHP’li muhaliflerden Sinan Oğan’a bir toplantıda konuşurken
yapılan saldırıyı nasıl değerlendirdiğini soran gazetecilere, MHP
Genel Başkanı Devlet Bahçeli şu yanıtı verdi:
“Neresini değerlendireyim. Bir kişi var, kürsüyü deviriyor. Ülkücü
hiçbir işi yarım bırakmaz.”
MHP Genel Başkanı’nın sözlerini anlamakta güçlük çekiyorum.
Ne demek istedi acaba?
“Ülkücü işi yarım bırakmaz, ülkücü olsaydı kürsüyü kafasında parçalardı” mı demek istedi?
Yoksa, “Sinan Oğan ülkücü olsaydı, kürsü yıkılsa bile konuşmaya devam ederdi” anlamında bir söz mü bu?
Böyle bir saldırıyı açık ve net bir şekilde kınamak yerine, böyle her yöne çekilebilecek bir yanıt vermesi bence doğru olmadı.
Almanya’da konuşturulmayan bakanlar için demokrasiden, gerekirse Cumhurbaşkanı ile birlikte Almanya’ya gidip konuşmaktan söz eden Bahçeli’nin, üstelik de bir konuşmacıyı şiddetle susturmaya çalışan kişi hakkında söyleyeceği bu mu olmalıydı?
Bugüne kadar şiddete karşı duran Bahçeli’ye doğrusu bunu yakıştırmakta güçlük çekiyorum.
Belli ki “evet cephesine” hâkim olan gerginlik ve sinirlilik Bahçeli’yi de etkisi altına almış.
Biraz sükûnet lütfen. Altı üstü bir referandum yapacağız, savaşa gitmiyoruz.
YENİ BİR 'KIYAFETİNKILABI' MI?
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, 3. Milli Kültür Şûrası’nda
yaptığı konuşmada şöyle bir cümle de söyledi:
“Eğer bugün İstanbul sokaklarında yürüyen bir kişinin kıyafetinden,
ayakkabısından, şapkasından, vücut çalımından hangi kültüre mensup
olduğunu çıkaramıyorsak kültürel kuraklığın pençesindeyiz
demektir.”