DARBE girişimini araştıran TBMM komisyonunun AKP’li üyeleri, 11.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de bir dizi yazılı soru
yöneltmişti.
Sürekli okuyucular hatırlayacaklardır bu sorular ile ilgili
düşüncemi “Abdullah Gül’e imalı sorular” başlığı ile bu köşede
yazmıştım. (20 Aralık 2016)
Nitekim, Abdullah Gül, komisyonun bu sorularını yanıtlarken bir
yerde şöyle diyor:
“Komisyonunuzca hazırlanan bazı soruların kaleme alınış şeklinden,
çeşitli vesilelerle tekzip ettiğim yanlış ve çarpıtılmış
haberlerden yola çıkıldığını üzülerek görüyorum.”
11. Cumhurbaşkanı’nın yazılı yanıtlarının özünü, 17 Aralık süreci
başlayana kadar Abdullah Gül’ün bu “yapının” bir gizli örgüt
olduğunu fark etmemiş olması oluşturuyor.
Gül, bu grubun dini motivasyonlu bir akım olduğunu ve sadece basın
ve eğitim alanlarında faaliyetlerde bulunduğunu düşünüyormuş.
“Bu akımın şimdilerde tüm açıklığıyla deşifre edilen çok karmaşık
örgüt yapısının, hiyerarşisinin ve işleyişinin neticede bir darbe
teşebbüsünde bulunacak güç ve cüretkârlığa ulaşmış olması, şahsım
da dahil pek çok kimsenin öngöremediği bir durumdu” diyor.
İşte burada duralım diyorum.
Mesela ben 30 Mart 2011’de bu köşede şöyle yazmıştım: