FENERBAHÇE’nin bu tür maçlarda oynamasına alıştığımız gibi bir
oyun başladı. Topu rakibe verdiler, uzun toplarla hızlı pozisyonlar
aradılar, Lens eğer topu yarım adım ayağından açmamış olsaydı, golü
de bulacaklardı.
Sonrası da beklediğimiz gibi gelişti. Topu kendisine bırakan
rakibine karşı Beşiktaş bildiğimiz baskısını kurdu, Talisca ile iki
şut da buldu ama Volkan izin vermedi.
İki ekip de hocalarının kendilerine verdiği görevi eksiksiz yapınca
geriye hata yapacak bir oyuncu beklemek gerekiyordu ki bunu da
Tosiç yaptı, haklı bir kırmızı kart gördü, sonrasında da kırmızı
kart görmüş boğa davranışları sergiledi.
Bu düzeyde bir oyuncunun nasıl olup da böylesine şuursuz
olabileceğini biz dar gelirliler anlayamıyoruz tabii.
Beşiktaş 10 kişi kalınca işinin çok zorlaşacağı belliydi nitekim de
öyle oldu.
Bir hızlı atakta Van Persie en kolay gollerinden birini attı.
Bu golde asisti belki de Cenk Tosun’a yazmak gerekiyor, her
pozisyonda yere düşmeye bu kadar meraklı olmasaydı keşke.
ABUK SUBUK HAREKETLER
Oğuzhan için de bir şey söylemek istiyorum: Bu yaşında Beşiktaş
gibi çok önemli gelenekleri olan bir kulüpte koluna bant takma
fırsatı da bulmuşsun, gelişmeye çok uygun yeteneklerin de var. Niye
abuk sabuk hareketler yapıp hakem ile oynuyorsun?
Senin işin takımı oynatmak, hakem ile oynamak değil.
Fenerbahçe, çeyrek finale kaldı, kendi planını iyi oynadı.
Beşiktaşlı oyuncular heyecanlarının kurbanı oldu.