Dışardan baktığımızda ‘mükemmel erkek’ diye tanımlayabileceğimiz tipler de aslında mükemmel olmayan biz sıradan erkekler gibiler. Emin olun ki onlar da eşlerini ihmal ediyorlar, uzun süredir eve bir demet çiçekle gelmediler. Televizyonun karşısında uyukluyorlar, maç seyrederken “Önümden geçme” diye söyleniyorlar. Hiçbiri gün ortasında ansızın arayıp eşlerine “Seni seviyorum biliyorsun değil mi?” demiyor. Sizce bu yapılması çok zor bir şey mi?
Gazetedeki haberin başlığı şöyleydi: “Şarkıcı Linet, çocuk yapacak erkek bulamıyor.”
Linet Hanım’ın bir soyadı vardır mutlaka ama demek ki böyle ünlenmiş, soyadının yazılmasına gerek görülmemiş.
Bu durumda ‘şarkıcı’ diye vurgulanması da tuhaf kaçıyor: Mesleğinin haberde belirtilmesine gerek duyulduğuna göre demek ki o kadar da tanınmış değil.
Mesela hiçbir gazetede ‘şarkıcı Ajda Pekkan’ yazıldığını göremezsiniz. Çünkü herkes bilir ki Ajda Pekkan şarkıcıdır.
Gazetelerimizde zaman zaman böyle hatalar olabiliyor. Mesela ‘tanınmış oyuncu feşmekân’ gibi ifadeler! Gerçekten tanınmış bir oyuncu ise bunu yazmaya niye gerek görüyoruz? Yazma ihtiyacını duyduğumuza göre demek ki ‘tanınmış’ sıfatını hak edecek kadar tanınmış da değil.
* * *