"FETÖ konusunda CHP'nin faturası çok şişkindir."
Bu sözü Başbakan Binali Yıldırım, dün partisinin grup
toplantısında söyledi.
Günün ortasında beni bir gülmedir aldı tabii, televizyonun sesini
biraz açtım, baktım Başbakan iyi alkış alıyor.
Niye alkışladıklarını merak ettim. Doğru bir tespit yaptı diye mi
alkışladılar, yoksa onlar da benim gibi güldüler de bu stand-up
gösteriyi alkışladılar?
Tabii Başbakan bunu söyleyince, CHP’nin FETÖ konusundaki faturasını
nelerin şişirdiğini bulmak için internete girdim.
Öncelikle dehşet içinde gördüm ki bunlar devlete en çok CHP
iktidarı döneminde yerleşmişler.
Hatta bir dönem bütün İçişleri Bakanlığı’nda, Adalet Bakanlığı’nda
bunların adamları hâkim olmuş. Emniyet müdürleri, valiler,
kaymakamlar, saymakla bitmiyor. Hâkimler, savcılar desen gırla!
Sınav sorularını çalıp kendi adamlarını memur yapmışlar. CHP ne
yapmış? Seyretmiş.
Seyretmekle kalmamış, bununla ilgili olarak sağda solda açılan
soruşturmaları da örtbas etmiş.
Soruları çalanları görevden bile almamışlar ki adamlar bildiklerini
okumaya devam etsinler.
CHP’nin FETÖ ile işbirliği bununla kalmıyor tabii.
Bunların açtıkları davalara savcılık yapmak mı ararsınız, bunların
kurdukları kumpaslara destek olmak mı?
Hatta FETÖ’cüler, muhalefet liderlerinin ve parti yöneticilerinin
özel hayatlarını röntgenlemişler, CHP de “Bunlar özel değil, genel
genel” diye tutturup bu işin sözcülüğünü yapmış.