CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, vergilerimizi hiç tanışmadığı bir insanın cenazesine katılmak için harcamak üzere Amerika'ya doğru yola çıkarken, Almanya'daki Ermeni soykırımı yasası ile ilgili olarak şunu söyledi:
“Eğer, bu yanlış adımdan Almanya dönmeyecek olursa tabii ki
bizlerin de buna göre durum değerlendirmesi, atmamız gereken
adımlar da farklı olacaktır. Yani bundan sonraki süreç bugüne kadar
olduğu gibi olmayacaktır. 3 milyon, 3.5 milyon şu anda Türk’ün
olduğu Almanya’da bir süreç var. Bundan sonra tabii ki bu çok daha
dikkatli, çok daha kontrollü bir şekilde yürüyecektir.”
Bu sözleri aynen aktardım. Cümlelerin yapısını, kelimelerin yerini
filan değiştirmedim, ekleme çıkarma yapmadım.
Sadece bu cümlelerin Türkçesine bakarak bile Cumhurbaşkanı’nın
aslında Almanya’ya karşı yapacak hiçbir şeyinin olmadığını
görebilirsiniz.
Bunlar ne yapacağını bilen, kararlı bir insanın değil, ikircikli,
kararsız, ne yapacağını bilmeyen bir insanın kuracağı türden
cümleler.
Başı sonu belli olmayan,neden bahsettiği belli olmayan laflar
bunlar.
Şu cümleye bakın: “3 milyon, 3.5 milyon şu anda Türk’ün olduğu
Almanya’da bir süreç var. Bundan sonra tabii ki bu çok daha
dikkatli, çok daha kontrollü bir şekilde yürüyecektir.”
Ne olmuş 3-3.5 milyon Türk’e? Almanya’da nasıl bir süreç var ki
bundan sonrasında çok daha dikkatli ve kontrollü olarak
yürüyecek?
O da biliyor ki aslında yapabilecekleri son derece sınırlı.
Büyükelçi geri çekildi, bir süre sonra geri gidecek, Alman
şirketlerine ihale boykotu zaten işe yaramıyor.
Onun için milletin dinlerken “Vay be” diyeceği “süreç, kontrol,
dikkat” gibi kelimeleri de serpiştirerek anlaşılmaz cümleler
kuruyor ki sıradan vatandaş bu sözlerde bir keramet var
zannetsin!
Öte yandan haksız da sayılmaz: Sözlerinde, bir keramet olduğuna
inanan o kadar çok insan bulabiliyor ki!
21. YÜZYILDA HAÇLI ÖCÜSÜ