İKİ polisin şehit olmasıyla başlayıp, Diyarbakır Baro Başkanı'nın öldürülmesiyle sonuçlanan olay, aslında bize çıplak bir gerçeği gösteriyor:
Polisin eğitiminde ve kullandıkları taktiklerde sorun var!
Gazetelere yansıyan haberler, iki polisi şehit eden katillerin
arandığını ve o gün Sur ilçesine gelecekleri bilgisinin polislere
verildiğini gösteriyor.
Nitekim katiller bir taksi ile geldiklerinde polisler herhangi bir
önlem almadan araca yaklaşıyorlar. Üzerlerinde çelik yelek bile
yok.
Katillerin silah kullanarak kaçmaya çalışacakları düşünülerek,
çevrede tertibat da alınmamış.
Çevrede yeterli önlem alınmış olsaydı, taksi durduğunda hemen
harekete geçmek yerine, katillerin açık alana çıkmalarını beklemek
ve sonra harekete geçmek mümkündü.
Çünkü her şeyden önce operasyona katılan polislerin can
güvenliklerini korumak gerekirdi.
Ama bunların hiçbiri yapılmadı ve iki polis yok yere hayatlarını
kaybetti, küçücük çocuklar babasız kaldı.
Olay başladığında Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi basın
açıklaması yapıyor.
Ve o sırada güvenlik şubesinden polisler de Elçi ve yanındakileri
korumak için oradalar.
Normal olarak silah sesleri duyulduğunda ilk yapmaları gereken şey,
korumakla sorumlu oldukları insanları güven altına almak
olmalıydı.
Onları hızla bölgeden uzaklaştırmak, o an için bu mümkün değilse
çatışma ortasında kalmamaları için bir binaya sokmak belli ki
kimsenin aklına gelmemiş.
Aklına gelmemiş çünkü yine belli ki söz konusu güvenlik şubesi
görevlilerinin bu konuda yeterli eğitimleri yok.