İLGİNÇ bir tartışma konusu bu: Seçimle işbaşına gelen belediye
başkanlarından suç işleyenlerin yerine devlet memurlarından oluşan
kayyumların atanması, bir demokraside kabul edilebilir mi, edilemez
mi?
Seçim, bir demokrasinin olmaz ise olmaz kurallarının başında gelir
ve seçimle gelenin, seçimle gitmesi esastır.
Burada şu soru soruluyor doğal olarak: Suç işleyen bir seçilmiş,
dönem sonuna kadar görevinin başında kalmaya mı devam edecek?
Hayır, böyle bir durum elbette söz konusu olamaz.
Suç işlediği iddia edilen herkes gibi seçilmiş de yargılanır
(milletvekili dokunulmazlığına sahip değilse tabii), suçlu
bulunursa cezalandırılır.
Sorun cezalandırılıp, görevini yapamaz hale gelen seçilmiş kamu
görevlisinin yerine kimin, nasıl atanacağıdır.
Doğal ve normal olanı, seçilmiş kamu görevlisinin yerine birisinin
seçilmesidir.
Bu seçimi, iki seçim arası dönemde halk yapamayacağına göre,
meşruiyetini yine seçimden alan bir organın yapması gerekir.
Belediye başkanı, suç işlediği için görevden alınırsa, belediye
meclisi, yine seçimle gelen üyelerinden birini belediye başkanı
olarak seçer ve meşruiyet tartışmalarına böylece meydan
verilmez.
Nitekim bizim Belediyeler Kanunumuz da bunu öngörür.
Onun için seçilmiş belediye başkanını görevden alıp, yerine vali ya
da bakanlık tarafından bir memur tayin edilmesi, kimse kusura
bakmasın, halkın özgür iradesine karşı yapılmış bir darbedir.
Şöyle düşünelim:Olmaz ama, diyelim ki ülkenin birinde başbakan,
rüşvet alırken suçüstü yakalandı.