15 Temmuz darbe girişiminin, devlet tarafındaki en önemli iki
figüründen birisi Genelkurmay Başkanı ise diğeri MİT Müsteşarı.
Binbaşı H.A.’nın MİT’e giderek darbe girişimini haber
vermesiyle, darbe girişiminin başlaması arasında geçen saatlerde,
bu ikilinin neden öyle davrandığı konusunun aydınlatılması, aslına
bakarsanız bu kalkışmanın neden engellenemediğini de açıklığa
kavuşturacak.
TBMM’de bunun için güya bir komisyon kuruldu, insanlar gelip o
günle ilgili “hatıralarını” anlatıp gidiyorlar.
Meselenin özünü araştırma yönünde herhangi bir girişim yok çünkü
iktidar partisi bunu engelliyor.
En son olarak Orgeneral Hulusi Akar ile Müsteşar Hakan Fidan’ın
komisyona çağırılıp dinlenmeleri talebi, TBMM Komisyonu’nun AKP’li
başkanlık divanı tarafından reddedildi.
AKP’li üyeler neden bu işin karanlıkta kalan yönlerinin
aydınlatılmasını istemiyorlar?
Bu tavır, doğrusunu isterseniz ilginç ve kuşku uyandırıcı.
Cumhurbaşkanı’ndan, Başbakan’dan tutun da en sıradan yöneticiye
kadar bütün AKP’liler her fırsatta darbe girişiminin nasıl
bastırıldığını, kahramanlıkları filan anlatıyorlar.
Toplantılarda filan konu açıldığında gözyaşlarını tutamıyorlar.
Ama iş bu konunun en önemli iki tanığının bildiklerini anlatmasına
gelince sırtlarını dönüyorlar.
O darbe girişimi zamanında engellenemediği için 246 kişi öldü,
yüzlerce kişi yaralandı, hayat boyu bu yaralar nedeniyle engelli
kalacak insanlarımız var.
Onlara karşı hiç mi vicdan borcunuz yok?
Yoksa “milli irade” dediğiniz şey, sizin için sadece bir sözden mi
ibaret?
Genelkurmay Başkanı’nın ve MİT Müsteşarı’nın gelip milletin
temsilcileri önünde olayı anlatmalarından ve karanlıkta kalan
soruların aydınlatılmasından neden çekiniyorsunuz?