DÜŞÜRÜLEN Rus uçağından atlayan pilotu öldürdüğü iddia edilen Alpaslan Çelik hakkındaki soruşturmayı yürüten savcı, ilginç bir adım attı.
Savcı, Rus uçağının Türkiye’yi zor duruma sokmak için
Fethullahçı subaylar tarafından düşürüldüğü iddiaları üzerine
soruşturmasını genişletmiş.
Rus uçağının düşürüldüğü gün görev yapanların isim listesini
Genelkurmay’dan talep edecek ve bu kişileri soruşturacakmış.
Öte yandan Rus uçağını düşüren pilotların, darbe girişiminde yer
aldıkları iddia ediliyor.
Savcının soruşturmayı bu yönde derinleştireceğini öğrenince, benim
de bir faydam dokunsun diye düşündüm.
Buyurun bu bir ihbardır: Rus uçağı 24 Kasım 2015 tarihinde
düşürüldü. Ertesi gün, 25 Kasım’da zamanın Başbakanı Ahmet
Davutoğlu, AKP grubunda bir konuşma yaptı ve “Uçağın vurulması
emrini bizzat ben verdim” dedi.
Acaba Davutoğlu da “kripto” mu?
Aklım ermedi doğrusu.
BEDELİNİ HASTA MEMUR ÖDEYECEK
BAŞBAKAN Binali Yıldırım’ın kararıyla kamu personelinin izinleri
kaldırıldı. Yurtdışına çıkış yasağı getirildi.
Darbe girişimin ertesinde anlaşılabilir bir durum bu.
Ama anlayamadığım şu konu var: Başbakanlık hastanelere talimat
vermiş, “Memurlara rapor verilmesi yasak”!
Yani hastalıktan ölse bile rapor verilmeyecek, Başbakanlık talimatı
böyle!
İyi de bu emre uyacak hekimin, ettiği Hipokrat yemini ne olacak?
Hekim mi bilecek kime rapor verileceğini, Başbakanlık mı?
Tabii bunun nedeni belli: Rapor düzeni, memurların “artı izin
hakkı” olarak kullanılıyor. Hatta tayin olduğu yeri beğenmeyip,
aylarca rapor alan memur bile var.