Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet Gazetesi

Demokrasilerde siyaset böyle yapılır

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "yeni anayasa" yapımı için 135 dakika görüştüler. Değişiklik yöntemi ve 12 Eylül yasalarının temizlenmesi ile ilgili...

01 Ocak 2016 | 344 okunma

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "yeni anayasa" yapımı için 135 dakika görüştüler.

Değişiklik yöntemi ve 12 Eylül yasalarının temizlenmesi ile ilgili olarak görüş birliğine varmışlar, parlamenter sistem mi, başkanlık sistemi mi konusunda anlaşamamışlar.

Öne şunu söylemeliyim ki Başbakan ile ana muhalefet liderinin 2 saat 15 dakika medeni bir görüşme yapabilmiş olmaları sevindirici bir gelişme.
Herkes çatışmadan, kavgadan yoruldu ve artık oturup sakin ve medeni bir şekilde sorunlarımızı çözmek zorundayız.
Siyaset de esasen bunun için yapılır, sorunları çözmeyi hedefler, kavgayı değil.
Başbakan DavutoğluKılıçdaroğlu’na “Sayın Cumhurbaşkanımızı çok sert sözler ile eleştiriyorsunuz, bundan rahatsızız, eleştiri dozunuzu biraz düşürün” demiş.
Umarım aynı şeyleri Cumhurbaşkanı’ndan da rica ediyordur.
Hangimiz “dünyanın en çok hakarete uğrayan” bir Cumhurbaşkanı’na sahip bir ülkenin vatandaşı olmak isteriz ki zaten?
Cumhurbaşkanı da hem sesinin tonunu biraz düşürse hem de sözlerinin ayarının kaçmamasına dikkat etse, ne kadar iyi olur.
Başbakan, nasıl bir başkanlık sistemi düşündükleri ile ilgili ayrıntıya girmemiş.
Oysa bu konudaki tartışmayı doğru bir zeminde yapabilmemiz için bu önemli.
Nasıl bir sistem olacak? Denge-fren mekanizmaları nasıl işleyecek. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı nasıl sağlanacak, yasamanın yürütme üzerindeki denetimi ile ilgili nasıl bir mekanizma kurulacak?
Bunları bilmeliyiz ki neyi tartışacağımızı da bilelim.
Önemli olanın demokrasinin gelişmesine izin verecek bir sistem olduğu bir gerçek.
Başkanlık ya da parlamenter sistem, hangisi olursa olsun bütün mesele güçler ayrılığını sağlayacak ve denge-fren mekanizmaları sağlam bir sisteme geçebilmek.
Türk tipi parlamenter sistemi bırakıp Türk tipi başkanlık sistemine geçeceksek, bundan demokrasi filan çıkmaz, unutmayalım.

Çözüm süreci, ‘oyalama süreci’ imiş!

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, çözüm süreci görüşmeleri sırasında kendilerine özerklik konusunda sözler verildiğini açıkladı.
Baluken, “yerinden yönetim anlayışıyla yasal düzenlemeler yapılacağı” sözünü hem “devlet”, hem de “hükümet üyelerinin” verdiğini söyledi.
“Devlet” dediği sanırım görüşmeleri yürüten MİT yetkilileri olmalı.
MİT yetkililerinin kendilerine bu konuda siyasi bir talimat verilmeden kafalarından böyle sözler veremeyecekleri de sır değil.
Yani verilen söz esasen AKP hükümetinin sözü.
Türkiye’de, demokrasinin az gelişmişliğinin göstergelerinden birinin de merkezi idarenin aşırı yetkileri olduğunu biliyoruz.
AB üyesi olacak isek de zaten yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, yerinden yönetim ilkelerinin hayata geçirilmesi de gerekiyor.
Bu Kürt sorunundan bağımsız bir sorun olmamak ile birlikte bütün ülkenin temel sorunlarından biri.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Birisini kendinize kaç günde âşık edebilirsiniz? 16 Eylül 2018 | 2.511 Okunma Aşk olmaz ise Mualla! 09 Eylül 2018 | 2.266 Okunma Bodrum Belediye Başkanı’ndan gürültü sorununa büyük çözüm Eve gitme tarihlerine sınırlama! 02 Eylül 2018 | 2.169 Okunma Evlilik hesaba kitaba gelir mi? 26 Ağustos 2018 | 4.242 Okunma Üst aklın hıyanet merkezine girdim! 19 Ağustos 2018 | 516 Okunma