HABERLERE göre, Rusya Federasyonu Büyükelçisi’ni öldüren
katilin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı sekiz
etkinlikte Cumhurbaşkanlığı korumalarından sonra “iç güvenliği
sağlayan” ekiplerde yer aldığını Abdulkadir Selvi yazdı.
Bu nasıl iş, anlayamadım: Katil, hem Fetullahçı olarak biliniyor,
hem de Cumhurbaşkanı’nı koruma ekibinin hemen dış halkasında yer
alabiliyor.
Nedenini biliyoruz: “Müslüman çocuktur, namazında, niyazında”
diye düşündüler, onun için gönül huzuruyla o göreve getirdiler.
Böyle kaç kişi var polis teşkilatında?
Sayılarını tahmin etmek bile artık imkânsız.
Bunların kaçı Fetullahçı çetenin adamı, kaçı diğer İslamcı–cihatçı
örgütlere sempati duyuyor?
Onu da bilebilmek imkânsız. Geçen gün, Balıkesir’de, 17. dönem özel
harekât polisleri yemin ederek göreve başladılar.
AA’nın haberine göre 903 özel harekât polisi önce hep birlikte
Fetih Marşı’nı söyledi. Sonra silah ve Kuran-ı Kerim üzerine yemin
ettiler.
Fatih Marşı, Arif Nihat Asya’nın şiiri üzerine yazılmış bir
marş.
Türkiye’de hemen her cihatçı gösteride söylenen bir marş. Ne işi
var, polisin yemin töreninde?
Ne işi olduğu belli: İslamcılık, cihatçılık ülküsüyle yetiştirilen
bir polis ordusu yaratmaya çalışıyorlar.
Daha önce aynı nedenle Fetullahçıları Emniyet’e doldurmuş, bütün
İçişleri Bakanlığı’nı Fetullahçılara bu nedenle teslim
etmişlerdi.
Şimdi onları temizlerken, yerlerine yeni İslamcı kadroları doldurma
peşindeler. O nedenle bakanlıkta tarikatlar, makam mevki kapma
yarışında.