HERKESİN tahmin ettiği şey gerçekleşti ve AKP ile CHP arasındaki
koalisyon görüşmeleri bir sonuca ulaşamadı.
Seçim gecesi yazdığım yazıdaki tahminim doğru çıktı, "Erdoğan
seçimi zorlamak ister" demiştim, oyun planının ilk aşamasını
başarıyla tamamlamış bulunuyor.
Davutoğlu, dün MHP ile yeniden bir temas kurabileceğini söyledi ama
onu da engelleyecek olan Erdoğan'dan başkası değildir.
Bundan sonraki hedefi, Anayasa gereği bir seçim hükümeti kurmak
yerine, bir AKP azınlık hükümeti kurmak ve seçime öyle
gitmektir.
Çünkü bir AKP azınlık hükümeti demek, devlet olanaklarının seçimde
sınırsız kullanılması demek.
Bunu nasıl yapabilir:
Elinde böyle bir olanak var. Ahmet Davutoğlu'nun kuracağı yeni bir
hükümeti atayabilir ve Meclis'ten bir seçim kararı
çıkartabilir.
Bu hükümetin güvenoyu alabilmesi için muhalefet partilerinden
birinin oylamaya katılmaması ya da katılıp çekimser oy vermesi
yeterlidir.
MHP'nin HDP alerjisi bu konuda işe yarayabilir diye
hesaplıyordur.
O durumda seçim kararını TBMM alır ve bir "seçim hükümeti"
kurulmasına gerek kalmaz.
Birçok araştırma, yenilenecek bir seçimde de tablonun çok fazla
değişmeyeceğini ortaya koyuyor.
Bunun bir tek sonucu olacak: Muhtemelen bir seçimler dönemine
giriyoruz ve bu dönem, halkın seçimlerden bıkıp yine AKP'ye tek
başına iktidar olanağı vermesine kadar sürecek.
Çünkü Erdoğan'ın ne bir koalisyon hükümetine tahammülü olabilir, ne
de AKP'nin iktidardan düşmesine.
Çünkü biliyor ki 17–25 Aralık bir Demokles'in kılıcı gibi
sallanıyor, o dosyaların yeniden açılması mümkün ve o dosyalar
açıldığı vakit, çok üzülebileceği sonuçlarla karşılaşabilir. Tek
derdi şu anda bunu önlemek.