GÖRECEKSİNİZ, sonunda bir gün, bir televizyon kanalında, kendisine gazeteci ya da bilim adamı süsü vermiş bir AKP'li bunu da söyleyecek.
Fetullahçı çetenin ilk temellerinin Lozan’da atıldığını, İsmet İnönü’nün de FETÖ’nün CHP imamı olduğunu dinleyeceğiz.
Hayır, bu bir kehanet değil.
Bu hızla giderlerse varacakları yer orası çünkü.
Başbakan Binali Yıldırım, partisinin toplantısında “FETÖ, AK Parti döneminde palazlanmadı” dedi, gazetelerde okumuşsunuzdur.
15 Temmuz’dan sonra işten atılan memurların sayısı 100 bini buldu.
“Bank Asya’ya para yatırın, batmasın” talimatına uyan 90 bin memurun yatırdıkları paranın miktarı 4.7 milyar lirayı buluyor.
Ve 14 yıldır iktidarda olan partinin başındaki politikacı diyor ki “Bizim zamanımızda palazlanmadılar”!
Bu durumda “palazlanma” adresi olarak bulabileceğimiz yerler Lozan’a kadar uzanıyor tabii. Çünkü bu arkadaşların kendilerince her kötü şeyi Cumhuriyet’in kuruluşuna ve kurucularına bağlamak gibi bir huyları da var.
Uydurduklarını tarihi gerçekmiş gibi cesaretle ve yüksek sesle defalarca tekrarladıklarını da biliyoruz.
Onun için yakında şu “tarihi gerçekleri” de duyabiliriz:
KPSS’de soruların Fetullahçı çete tarafından çalındığını öğrenen ve bunun örtbas edilmesini sağlayan Başbakan, Şükrü Saracoğlu’ndan başkası değildi.
Türkiye’de Fetullahçıların ordunun üst kademelerini ele geçirmek için önlerindeki diğer subayları tasfiye etmek amacıyla kurdukları komplo, CHP’li İçişleri Bakanı Orhan Öztrak’ın tayin ettiği polis şefleri tarafından yönetildi.
YARGIMIZ BAĞIMSIZ OLSAYDI
FRANSA Dışişleri Bakanı ile bizim Dışişleri Bakanı polemiğe girmişler. Bizimki, Fransa’daki olağanüstü hal ile Türkiye’dekinin aynı olduğunu söylemiş. Fransız olan da “Ama bizde yargı hâlâ bağımsız” diye taşı gediğine koymuş.
Adam haklı.
Bakın Nasuh Mahruki, televizyon programında Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın ve Genelkurmay Başkanı’nın gelecekte mahkemelerde hesap vereceklerini söyledi.