DÜN "Mizah değil, aynen oldu" başlıklı bir yazı yazmış ve AKP'li
Bülent Turan'ın bir konuşmasından hareketle "hangi parti fabrika
ayarlarına dönerse Fetullahçı olur" diye bir soru ortaya
atmıştım.
O yazımla ilgili olarak AKP Grup Başkan Vekili Bülent Turan’dan bir
açıklama aldım.
Önce hep birlikte bu açıklamayı okuyalım, aynen aktarıyorum:
“Açıklamamızda yer alan CHP’nin ‘fabrika ayarlarına’ döndüğüne dair
somut örnekler yine açıklamada mevcut olmakla birlikte, söylemek
istediğimiz ‘FETÖ ayarları’ 90 yıllık Mustafa Kemal’in partisinin
kaset operasyonları sonrası Kılıçdaroğlu’nun partiye hâkim kılmaya
çalıştığı parametrelerdir.”
“FETÖ’nün kaset operasyonuyla göreve gelen Kılıçdaroğlu ile
birlikte CHP’de kadrolarında yapılan değişiklikler, 17–25 Aralık
sürecinde CHP’nin FETÖ’nün sözcüsü haline gelmesi, tamamen FETÖ
tarafından üretilen argümanlarla konuşulması CHP–FETÖ ilişkisinin
en somut örnekleridir.”
“Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon
programında bir soru üzerine 17–25 Aralık’ı FETÖ’cü polislerin
yaptığını bildiğini söylemiştir. 17–25 Aralık itibariyle CHP’nin
geldiği nokta üzülerek görüyoruz ki budur.” Açıklama burada bitiyor
ve şimdi benim açıklamalarımda sıra:
Bülent Bey’e hatırlatmak isterim ki Fetullahçıların “kaset
operasyonu” ile siyaseti yeniden dizayn etme çalışmaları sırasında
iktidarda kendi partisi vardı.
Deniz Baykal’a ve MHP’li yöneticilere, seçimlerin öncesinde bu
tuzağı kuranların Fetullahçı olduğu da bir sır değildi.
Hatırlarsınız, o tarihlerde bunlar sizin için ülkenin her tarafında
cirit atıyorlardı.
Siz onlara ne istiyorlarsa veriyordunuz, onlar da sizin önünüzü
açmak için yapmak gerekenleri, sahte belge üreterek, tuzaklar
kurarak, masumları ezip geçerek yerine getiriyordu.