BİR seçim yapıldı ve TBMM'ye dört parti girebildi.
Bu dört partiye düşen sorumluluk artık aralarında uzlaşarak bir
hükümet kurmalarıdır.
Erken seçim elbette siyaset tıkandığında başvurulacak bir çözüm
yoludur ama genel seçimlerin üzerinden bu kadar kısa bir zaman
geçtikten sonra yapılacak bir erken seçimden de çok fazla bir sonuç
beklemek akılcı olmaz.
Partilerin milletvekilleri üç-beş değişir ama dengeler bu kadar
kısa sürede değişmez.
Bu nedenle dört partiden ikisi ya da üçü, aralarında görüşüp bir
ortak programda anlaşmak zorunda.
Tabii dillerinden düşürmedikleri "milli iradeye saygı" sözünü
söylerken samimiler ise.
Böyle bir tabloda daha görüşmeler başlamadan "kırmızı çizgiler"
ilan etmek, "Ben onunla koalisyon yapmam, bununla da yapmam, kim
isterse o yapsın" gibi tutumlar içinde olmak, gerçekçi bir siyasi
tutum değildir.
Demokrasi bir uzlaşma rejimidir ve halk sokakta birbiriyle nasıl
uzlaşıp bir arada yaşayabiliyorsa, siyasi partiler de birbirleriyle
anlaşıp bir arada hükümet kurabilirler.
Yola çıkarken kimle neden uzlaşamayacağını açıklamak bir siyaset
yapma biçimi olamaz.
Siyaset sorunları çözmek için yapılır, iddialaşmak için değil.
Kimle neden uzlaşmayacağını açıklayanlar, kimlerle hangi ortak
paydaları olabileceğini düşünmeye başlasalar ve görüşmeler bu
"ortak payda" üzerinden yürüse, sonuç çok daha kısa bir sürede
alınabilir.
Tabii geçinmeye gönlü olanlar için!